6. Ceza Dairesi Esas No: 2020/463 Karar No: 2020/2648 Karar Tarihi: 09.07.2020
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2020/463 Esas 2020/2648 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi, bir hukuki alacağın tahsili için tehdit suçundan cezalandırılan bir sanığın dosyasının uzlaştırma için öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği yönünde karar verdi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, suçun niteliğine göre tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etti. Yargıtay, suçun uzlaştırma kapsamına alınması ile ilgili kanun maddelerinin detaylarını açıkladı ve kararın reddine hükmetti. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 148. ve 149. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri.
6. Ceza Dairesi 2020/463 E. , 2020/2648 K.
"İçtihat Metni"
Hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine ilişkin ANTALYA 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2019 tarih ve 2019/185 Esas- 2019/398 Karar sayılı kararının istinaf edilmeden 02/10/2019 tarihinde kesinleştirilerek 07/10/2019 tarihinde infazı için Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini müteakip, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma talebinde bulunulması üzerine Adalet Bakanlığının 10/12/2019 gün ve 94660652-105-07- 17748-2019 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/12/2019 gün ve KYB/2019/127250 sayılı ihbar yazısı ile dosya Dairemize gönderilmekle incelendi:
Anılan Yazıda;
"Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12/10/2017 tarihli ve 2017/18555 Esas, 2017/22220 Karar sayılı ilâmında, "02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendinde yer alan düzenleme gereğince tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, kanun koyucunun hukuki alacağını tahsil etmek amacıyla tehdit suçunu Türk Ceza Kanunu sistematiğine göre yağma ve nitelikli yağma suçlarına ilişkin 148. ve 149. maddelerden sonra gelmek üzere daha az cezayı gerektiren hal olarak 150. maddede düzenlemesine karşın, anılan suçlara göre verilecek olan cezadan indirim öngörülmeyerek suçun niteliğine göre tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanması emredildiğinden, sanığın artık tehdit suçundan dolayı cezalandırıldığının kabulünün gerektiği cihetle, 5271 sayılı Kanunun 254. maddesine göre dosyanın anılan suç yönünden öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden..." şeklinde belirtildiği üzere, sanığın 5237 sayılı Kanunun 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan cezalandırıldığının kabulünün gerektiği ve söz konusu suç yönünden ise 5271 sayılı Kanunun 253. maddesi gereğince uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, 5271 sayılı Kanunun 254. maddesine göre dosyanın öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması" Dairemizden istenilmiş ise de;
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle yapılan değişiklik ile uzlaşma kapsamındaki suçların sayısı artırılmış, TCK"nin 106. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen tehdit suçu uzlaşma kapsamına alınmıştır. Ancak; 5237 sayılı TCK"nin 148. maddesinin 1. fıkrasında yağma suçunun temel şekli, 2. fıkrasında senet yağması, 3. fıkrasında cebir karinesine yer verilip; Aynı Kanunun 149. maddesinde ise nitelikli halleri düzenlenirken, suçun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenmesi halinde failin daha az ceza ile cezalandırılması için “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlığı altında TCK"nin 150. maddesi 1. fıkrasında; “Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir. Hukuki ilişkiye dayanan bir alacağın tahsili amacıyla tehdit veya cebir kullanılması halinde eylem yağma suçunu oluşturmakla birlikte, bu özel düzenleme nedeni ile fail kasten yaralama ve/veya tehdit suçundan cezalandırılacaktır. Bir başka anlatımla mevcut düzenleme, suçun niteliğini değiştirmemekte, failin eylemi yine yağma suçunu oluşturmaktadır. Hal böyle olunca; Hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit veya cebir kullanılmasında, "Daha az cezayı gerektiren" hal kapsamında tehdit suçundan cezalandırılan failin eyleminin, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle yapılan değişiklik ile uzlaşma kapsamına alınan TCK"nin 106. maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen tehdit suçu olarak nitelendirilmeyip, 5271 sayılı Kanunun 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden; Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/09/2019 tarih ve 2019/185 Esas- 2019/398 Karar sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığının 10/12/2019 gün ve 94660652-105-07- 17748-2019 sayılı kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 09/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.