10. Hukuk Dairesi 2019/2165 E. , 2019/3763 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile 01.08.2009 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının %90 çalışma gücü kaybı sebebiyle yapmış olduğu 29.07.2009 tarihli tahsis talebinin, kurum tarafından “hastalığının ilk işe girdiği tarihten önce de var olduğu, bu durumda tahsisin ancak 15 yıl + 3600 prim ödeme gün sayısını karşılaması halinde kabul edilebileceği” gerekçesiyle reddedildiği, açılan dava üzerine yapılan yargılamada, Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmaksızın, celbedilen tedavi kayıtları ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu"ndan alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 25 ve 26. maddeleri olup, 25. maddeye göre “(1) Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az %60"ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
(2) Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün %60"ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.”
26. maddeye göre ise “...Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; a) 25"inci maddeye göre malûl sayılması, b) (Değişik bend: ... S.K./14.mad) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır....”
Bu düzenlemeler çerçevesinde, sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 01.10.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 11.10.2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği de 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 95’inci maddesinde, malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır. Aynı yöndeki düzenleme 1479 ve 506 sayılı Yasa"lar kapsamında da mevcut olup, mahkemece öncelikle, 01.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 03.08.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği de dikkate alınarak SGK Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınması, itiraz halinde Adli Tıp Kurumunun görüşüne başvurulması, raporlar arasında çelişki olması halinde Adli Tıp Üst Kurulundan 2013 tarihli Yönetmelik hükümleri de irdelenmek suretiyle rapor alınmalı, çalışma gücü kaybının %60"ın üzerinde olması halinde, sigortalı olma tarihinden önce maluliyet halinin var olup olmadığı, var ise oranının kaç olduğu ve başlangıç tarihinin ne olduğu, davacının talep tarihi itibari ile bakıma muhtaç olup olmadığı araştırılmalı, sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ilişkin şartların varlığı da ayrıca irdelenmek suretiyle 5510 sayılı Kanun"un 25 ve 26. maddelerinde öngörülen maluliyet aylığı bağlama koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmeli ve şayet maluliyet başlangıcının, tahsis talep tarihinden önceki bir tarih olduğu belirlenirse, tahsis talebini takip eden aybaşı, sonraki bir tarih olduğu belirlenirse de, bu tarihi takip eden aybaşı itibariyle aylık bağlanmasına karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 22.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.