21. Hukuk Dairesi 2017/2149 E. , 2017/5990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen hükmün davacılar, davalılar ve Fer"i müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 373. maddesinin 4. fıkrasında Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden İlk Derece Mahkemesince verilen yetkisizliğe dair kararın Dairemizin 08.10.2015 Gün 2015/17527 Esas 2015/18029 Karar sayılı kararı ile mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yerinde olmayan gerekçeyle yetkisizlik kararuı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, Yerel Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmek suretiyle davanın esası hakkında hüküm kurulduğu, kurulan
hükmün taraf ve fer"i müdahil vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 13.02.2017 Tarih 2017/116 Esas 2017/232 Karar sayılı kararı ile HMK’nın 353-(1) b)2 maddesi gereğince; A-Davacı vekilinin ve Davalılar vekillerinin ileri sürdüğü diğer istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine, B-Davalılar vekillerinin manevi tazminatın miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, Davanın kısmen kabulüne, Davacılar ..., ... ve ... için 10.000 er TL, davacılar ... ve ... için 7500,00 er TL
olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ise de HMK"nın 373. maddesinin 4. fıkrası gereğince Yerel Mahkeme kararının istinaf kanun yoluna değil temyiz incelemesine konu olabileceği anlaşıldığından ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 13.02.2017 Tarih 2017/116 Esas 2017/232 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- Yerel Mahkemenin 07.09.2016 Tarih 2016/1029 Esas 2016/372 Karar sayılı kararının incelenmesine gelince;
A- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre fer"i müdahilin temyiz itirazlarının reddine,
B- Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının kardeşlerinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacılar ..., ..., ve ... için 20.000,00"er TL, davacılar ... ve ... için ise babaları bir, anaları ayrı olduğu ve aralarındaki ilişkilerin gevşek olduğu gerekçesiyle 15.000,00"er TL manevi tazminata hükmedilmiş ise de manevi tazminatın takdirinde hataya düşüldüğü görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden 05.04.2014 tarihinde meydana gelen ve sigortalının vefatına neden olan iş kazasında kazalı sigortalının kusursuz olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı kardeşler ... ve ... kazalı sigortalı ile annelerinin ayrı olması şahsi münasebetin çok zayıf olduğunu, aralarındaki manevi bağların koptuğu ya da zayıf olduğu şeklinde kabul edilemez. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına hükmedilen 20.000,00 TL ile 15.000,00 TL manevi tazminat tutarları fazladır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın manevi tazminatların fazla takdir edilmesi ve kardeşler arasında ayrım yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: 1- ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 13.02.2017 Tarih 2017/116 Esas 2017/232 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle KALDIRILMASINA,
2- Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılara iadesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde fer"i müdahile iadesine, 13.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.