2. Ceza Dairesi Esas No: 2015/1426 Karar No: 2018/214 Karar Tarihi: 24.01.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2015/1426 Esas 2018/214 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişiye hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından dolayı mahkumiyet kararı vermiştir. Mala zarar verme suçundan belirlenen 4 ay hapis cezasına, 2/3 oranında indirim yapılmasının ardından 1 ay 3 gün hapis cezası şeklinde ceza belirlenmiştir. Hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir fakat bu karar 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereği yapılmazken, nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK'nın 231/6-a maddesinde gösterilen “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel koşulunun sanıkta bulunduğu belirtilmiştir. Mahkeme, anlamsız bir şekilde daha önceki bir kararın referansını kullanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Bu nedenle karar, çelişkiye sebebiyet verildiği için bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 168/1 ve 62. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi gösterilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2015/1426 E. , 2018/214 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında, mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK"nın 151/1 maddesi ile belirlenen 4 ay hapis cezasından, aynı Kanunun 168/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılırken 1 ay 10 gün yerine maddi hata ile 1 ay 3 gün hapis cezası olarak karar yerinde gösterilmesi, aynı Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılması neticesinde 1 ay 3 gün hapis cezası şeklinde cezanın doğru olarak belirlenmesi nedeniyle tayin olunan sonuç ceza değişmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde sayılan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, adli sicil kaydındaki ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesinde gösterilen “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel koşulunun bulunduğu, mağdurun gerek soruşturma aşamasında dosyaya sunduğu 01.04.2012 tarihli dilekçesinde ve gerekse kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde, zararının karşılandığı, herhangi bir zararının kalmadığına dair beyanlarına göre de hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan mağdurun maddi bir zararının olmadığının anlaşılması, konut dokunulmazlığını bozma suçunun ise zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmaması karşısında; sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin, tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkemede olumlu kanaat oluştuğundan 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesine göre ertelenmesine karar verildiği halde, sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “Daha önce İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında CMK 231. madde uygulandığından ve sanığın bu madde uygulamasına yeni bir suç işleyerek olumsuz tepki verdiği sonucuna varıldığından” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişkiye sebebiyet verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 24/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.