Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3892
Karar No: 2021/2684
Karar Tarihi: 29.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3892 Esas 2021/2684 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/3892 E.  ,  2021/2684 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, maliki oldukları 36 parça taşınmazın intikal ve rızai taksim işlemlerinin yapılması konusunda akrabaları olan davalı ..."u vekil tayin ettiklerini, davalı ..."un vekil sıfatı ile taşınmazları akrabaları olan diğer davalılara değerinin çok altında bir bedel ile satış suretiyle temlik ettiğini, çekişme konusu taşınmazlardan bazılarının sözkonusu kişilerce 3. kişilere satıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini, davalı ..."e devredilen dava konusu 290 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden ise fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL bedelin tahsilini istemişlerdir.
    Bir kısım davalı, mirasbırakan ..."un, ...Noterliğince düzenlenen 28.07.1975 tarih ve 4066 yevmiye no’lu vasiyetnamesiyle tüm mal varlığını 5 erkek çocuğuna vasiyet ettiğini, diğer mirasçılarca da anılan vasiyetnamenin iptaline ilişkin dava açılmadığını, böylelikle vasiyetname ile atanan mirasçıların, mirasbırakanın ölümü ile terekedeki tüm malları tescilsiz olarak kazandıklarını, bu durumda mülkiyet hakkına sahip olmayan davacıların tasarruf hak ve yetkilerinin bulunmaması karşısında, verilmiş olan vekaletnamedeki yetkilerin de geçersiz olup davalı vekil ..."un vekalet görevini kötüye kullanmasının söz konusu olamayacağını, kaldı ki dava konusu taşınmazların murisin ölümünden sonra yapılan taksim sözleşmesine uygun olarak paylaştırıldığını; davalı ..., çekişme konusu 290 ada 3 parsel sayılı taşınmazı yatırım amacıyla ve iyiniyetle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece, “... Hal böyle olunca, talebin mirasbırakan..."dan intikal eden taşınmazlar yönünden olması halinde adı geçen mirasbırakanın 28.07.1975 tarihli vasiyetname ile davalıların mirasbırakanı olan erkek çocuklarını mirasçı olarak atamak suretiyle, davacı olan kızlarının yasal mirasçılık sıfatlarını ortadan kaldırdığı anlaşılmakla davanın reddedilmesi, talebin mirasbırakan ..."tan intikal eden taşınmazlar yönünden olması halinde ise, çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının mirasbırakan ..."den itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilerek araştırma ve inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Kabule göre de, çekişme konusu 764 parsel sayılı taşınmaz dava dışı ... adına kayıtlı olmasına rağmen, mahkemece kabul kapsamına alınmış olması da isabetli olmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuş; davacı tarafın karar düzeltme başvurusu üzerine Dairece, “... Her ne kadar bozma ilamında “Hal böyle olunca, talebin mirasbırakan..."dan intikal eden taşınmazlar yönünden olması halinde adı geçen mirasbırakanın 28.07.1975 tarihli vasiyetname ile davalıların mirasbırakanı olan erkek çocuklarını mirasçı olarak atamak suretiyle, davacı olan kızlarının yasal mirasçılık sıfatlarını ortadan kaldırdığı anlaşılmakla davanın reddedilmesi,” ibaresine yer verilmiş ise de, mirasbırakanın vasiyetname düzenlemesi ile yasal mirasçıların mirasçılık sıfatlarının sona ermeyeceği açıktır. Ancak mirasbırakanın 28.07.1975 tarihinde düzenlediği vasiyetname açılıp okunmuş, mirasçılar tarafından 1 yıllık süre içerisinde vasiyetnamenin iptali dava edilmemekle vasiyetname artık kesinleşmiş ve davalılar lehine vasiyetnameyi tenfiz ettirerek adlarına tescil imkanı doğmuştur. Bu durumda artık mirasbırakan...’dan gelen taşınmazlardan davacıların hak isteyemeyecekleri açıktır.” gerekçesi ile davacı tarafın karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı taraf, talebin mirasbırakan... ve ...’ten gelen tüm taşınmazlara yönelik olduğunu beyan etmiş; mirasçılardan ...’in davalı olarak davaya dahil edilmesini istemiş; bir kısım davalı, mirasbırakan ...’ten intikal eden dava konusu taşınmazlar yönünden davayı kabul ettiklerini beyan etmişler; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mirasbırakan ...’tan intikal eden çekişme konusu taşınmazlar bakımından davanın reddine, mirasbırakan ...’tan intikal eden çekişme konusu taşınmazlar bakımından davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine, dava dışı ... adına kayıtlı çekişme konusu 764 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili ile dahili davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda, mirasbırakan ...’tan intikal eden çekişme konusu taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi, dava dışı kişi adına kayıtlı olduğu anlaşılan 764 parsel sayılı taşınmaz ile davalı ... yönünden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yönlere ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
    Dahili davalı ...’in temyiz itirazlarına gelince;
    Davacılar tarafından eldeki davaya sonradan davalı olarak dahil edilen mirasçı ..., mirasbırakanlar... ile ...’ün 1988 yılında ölen kızları Hatice’nin 2003 yılında ölen eşi...’in son eşi olup, mirasbırakan...’a mirasçı olduğu halde, mirasbırakan ...’e mirasçı değildir. Dahili davalı ...’in, ... çocukları olan davacılar ...,...ve ... gibi mirasbırakan...’dan intikal eden taşınmazlarda ...den dolayı kendisine intikal eden miras payı vekaleten davalılara aynı resmi senetle devredilmiştir. Bu nedenle, dahili davalı ... tarafından davacılar aleyhine yapılmış bir işlem söz konusu olmadığı gibi, mirasbırakan...’dan intikal eden dava konusu taşınmazlarda 11.09.2007 tarihli satış işleminden sonra kayıt maliki de değildir. Dahili davalı ...’in, mirasbırakan ...’ten intikal eden ve kabul kapsamındaki dava konusu taşınmazlarda miras payı olmadığı da kayden sabittir. Öte yandan; dahili davalı ... hakkında usulünce açılmış bir dava da bulunmayıp, bozmadan sonra davaya dahil edilmek suretiyle kendisine davalı sıfatı verilmiş ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur. Bilindiği üzere, usul hukukunda zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava şeklinde bir müessese yoktur.
    Hal böyle olunca, mirasbırakan ...’ten intikal eden kabul kapsamındaki çekişme konusu taşınmazlarda miras payı olmayan, mirasbırakan...’dan intikal eden ve ret kapsamındaki çekişme konusu taşınmazlardaki miras payları ise aynı resmi senetle davalılara devredilen, hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmayan mirasçı ...’e dahili dava yolu ile davalı sıfatı verilerek yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
    Ne var ki; değinilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından;
    Hükmün 5. bendinde yazılı “...davalı ......” ifadesinden sonra gelmek üzere “...ve dahili davalı ......” ifadesinin yazılmasına,
    Hükmün 8. bendinde yazılı “...davalı ......” ifadesinden sonra gelmek üzere “...ve dahili davalı ......” ifadesinin yazılmasına, dahili davalı ...’in temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden dahili davalı ...’e geri verilmesine, 29.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi