9. Hukuk Dairesi 2014/30250 E. , 2016/2780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.11.2003’den itibaren davalı bankanın farklı birimlerinde görev yapan müvekkilinin 01.03.2008’den itibaren iki yıl süre için Kıbrıs işyerinde görevlendirildiğini, iki yıl dolduğu halde Türkiye’ye nakledilmeyen müvekkilinin ...’ta 5 yıl dolmasına rağmen yeniden Türkiye’de görevlendirilmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı feshetme isteğini davalıya bildirdiğini, bunun üzerine davalının yasal haklarının ödeneceğini sözlü olarak söylemesi üzerine müvekkilinin 15.02.2013 tarihinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacının 04.02.2013 günlü istifası ile sona erdiğini, istifa ile ayrılan davacının 45 gün ihbar öneli karşılığı 3,136 TL ihbar tazminatından sorumlu olduğunu, kendisinin 48 gün izin hakkı karşılığı 2,150 TL izin ücretinin 15.02.2013 tarihli protokoldeki kabulü ile ihbar tazminatına mahsup edildiğini, davacının eğitim durumu ve iş tecrübesi itibariyle ibranamenin sonuçlarını bilebilecek bir durumda olduğunu ,davacının yurtdışında bir göreve nakledilirken, kendisine yurtdışında hizmet vereceği süreye ilişkin taahhütte bulunulmadığını, davacını yurtdışında iki yılını doldurduğunda genel müdürlüğüne naklini talep ettiği halde, uygun olmaması nedeniyle isteminin olumsuz yanıtlandığını, bunun üzerine davacının Kıbrıs’ta çalışmaya devam ettiğini, davacının yazılı iş sözleşmesinde işverenin Türkiye ve yurtdışındaki tüm işyerlerinde çalışmayı kabul ettiğini, iş sözleşmesinde aylık ücretin fazla mesailer karşılığı ücreti kapsadığı düzenlemesine yer verildiğini savunarak ,davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle;toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;her iki tarafın da imzasını taşıyan İhbar tazminatı borcu, izin ücreti alacağı mahsup protokolü” başlıklı ve 15.02.2013 tarihli belgede, davacının sorumlu olduğu ihbar tazminatından söz edilmekteyse de, davacının iş sözleşmesinin feshine ilişkin iradesini açıkladığı 04.02.2013 düzenleme ve 13.02.2013 alındı tarihli yazıda, davacının Kıbrıs işyerinde 01.03.2008’de iki yıl süre ile görevlendirildiği halde, iki yıl sonunda genel müdürlüğe nakli isteminin reddedildiğini, bunun üzerine üç yıl daha çalıştığı halde halen Türkiye’de görevlendirilmemesi nedeniyle mağdur olduğunu ve bu nedenle iş sözleşmesini haklı feshettiğini beyan ile işçilik alacaklarının ödenmesini talep ettiğinin görüldüğü,dolayısıyla davacı fesih iradesini açıkça İş Kanunu"nun 24/II kapsamında haklı fesih olarak nitelemekle, bunun İş Kanunu"nun 17. Maddesi uyarınca istifa olarak değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı,davacının dayandığı fesih gerekçesi iki yıl süre ile geçici görevlendirildiği Kıbrıs işyerinden, beş yıl geçmesine rağmen Türkiye’ye nakil talebinin reddedilmesi olduğu, davaya konu somut olayda; yazılı iş sözleşmesinde işverene işyerini tek taraflı değiştirme yetkisi verildiği ,yine 2008’de davacının Kıbrıs’a nakledilirken, İş Kanunu’nun 22. maddesi kapsamında düzenlendiği şekilde davacıdan herhangi bir yazılı kabul alınmadığı, bunun işverenlikçe tek taraflı görevlendirme şeklinde uygulandığının görüldüğü, davalı tanığı ...; davacının Kıbrıs’ta görevlendirilmesinin kendisi tarafından gerçekleştirildiği, görevlendirme tarihinde davacıya Kıbrıs’ta asgari iki yıl süre ile çalışması gerektiğini, iki yıldan sonra Türkiye’ye naklini isteyebileceğini bildirdiği,somut olayın özelliği, davacının son olarak nakledildiği işyerinin yurtdışı, Kıbrıs olmasının devlet memurlarındaki doğu hizmetine benzediğini,dolayısıyla davacının Kıbrıs’ta iki yıl çalıştıktan sonra, Türkiye’ye dönme isteğinin davalı tarafından mümkün olduğu ilk tarihte karşılaması, işverenin işçiyi gözetme borcunun gereği olduğu,davalı bu noktada, davacının genel müdürlükte istihdam edilebileceği uygun bir pozisyonun olmadığını bildirmişse de, davalı bankanın iş organizasyonu itibariyle 2010’dan sonraki 3 yıl boyunca genel müdürlükte davacının istihdam edilebileceği uygun boş bir pozisyonun çıkmaması, hayatın olağan akışında imkansız olduğu, davalı işverenin işçiyi gözetme borcunu ihlal ettiği ve buna göre; davacının iş sözleşmesini İş Kanunu’nun 24/II.maddesi çerçevesinde haklı nedenle feshettiği kanaatine varıldığı ve kıdem tazminatının ve hak kazandığı ancak kullandırıldığı ya da karşılığının ödendiği davalı işveren tarafından kanıtlanamayan yıllık izin ücretinin kabulüne, kanıtlanamayan fazla çalışma ücret alacağının reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında iş akdinin feshi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece somut olayın özelliği, davacının son olarak nakledildiği işyerinin yurtdışı, Kıbrıs olmasının devlet memurlarındaki doğu hizmetine benzediğini,dolayısıyla davacının Kıbrıs’ta iki yıl çalıştıktan sonra, Türkiye’ye dönme isteğinin davalı tarafından mümkün olduğu ilk tarihte karşılaması, işverenin işçiyi gözetme borcunun gereği olduğu,davalı bu noktada, davacının genel müdürlükte istihdam edilebileceği uygun bir pozisyonun olmadığını bildirmişse de, davalı bankanın iş organizasyonu itibariyle 2010’dan sonraki 3 yıl boyunca genel müdürlükte davacının istihdam edilebileceği uygun boş bir pozisyonun çıkmaması, hayatın olağan akışında imkansız olduğu, davalı işverenin işçiyi gözetme borcunu ihlal ettiği ve buna göre; davacının iş sözleşmesini İş Kanunu’nun 24/II.maddesi çerçevesinde haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta 15.02.2013 tarihli ve taraflarca imzalı ihbar tazminatı borcu,izin ücreti alacağı mahsup protokolü başlıklı protokolde “Taraflar ..."ın istifası suretiyle doğan, 3,136.60 TL ihbar tazminatı borcu olduğu, buna karşılık 2,150.92 TL yıllık izin ücreti alacağının ihbar tazminatından mahsubu ile geri kalan miktardan ..."ın ibra edildiği konusunda mutabık kalınmıştır.” denilerek davacı işçi tarafından işverene ihbar tazminatı ödemesi yapılması kabul edilmek suretiyle iş akdinin davacı işçi tarafından haksız nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.Yargılama sırasında davacının söz konusu protokolü irade fesadı halinde imzaladığı iddia ve ispat edilmemiştir.
Bu delil durumuna göre mahkemece söz konusu 15.02.2013 tarihli protokol gözardı edilerek,iş akdinin davacı tarafından feshinin haklı olarak nitelendirilmesi hatalı olup, protokol uyarınca davacının iş akdini haksız feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının reddine karar verilmesi gerekmektedir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.