10. Ceza Dairesi 2017/6856 E. , 2018/2182 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 25/07/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ın, mahkûmiyetine dair Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26/06/2014 tarihli ve 2013/1135 esas, 2014/1017 sayılı kararının, Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28/11/2013 tarihli ve 2012/120 esas, 2013/3992 sayılı ek kararının, Bakırköy 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/09/2014 tarihli ve 2014/204 esas, 2014/232 sayılı kararının ve Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/09/2014 tarihli ve 2014/109 esas, 2014/254 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08/08/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla ...:
Sanık ...’ın;
1) 06/08/2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle düzenlenen 12/01/2012 tarihli iddianame üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/09/2014 tarihli ve 2014/109 esas, 2014/254 sayılı kararı ile TCK’nın 191 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
2) 05/10/2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle düzenlenen 10/01/2012 tarihli iddianame üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/09/2014 tarihli ve 2014/204 esas, 2014/232 sayılı kararı ile TCK’nın 191, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
3) 22/10/2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle düzenlenen 19/01/2012 tarihli iddianame üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26/06/2014 tarihli ve 2013/1135 esas, 2014/1017 sayılı kararı ile TCK’nın 191, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
4) 11/12/2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle düzenlenen 12/01/2012 tarihli iddianame üzerine yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28/11/2013 tarihli ve 2012/120 esas, 2013/3992 sayılı ek kararı ile TCK’nın 191, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Hükümlerin yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği, anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, 2013/1135 esas sayılı dosyada suç tarihinin 22/10/2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 19/01/2012, 2012/120 esas sayılı dosyada suç tarihinin 11/12/2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 12/01/2012, 2014/204 esas sayılı dosyada suç tarihinin 05/10/2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 10/01/2012 ve 2014/109 esas sayılı dosyada suç tarihinin 06/08/2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 12/01/2012 olduğu, anılan dört dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Kanunun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp cezanın arttırılarak tayini gerektiği gözetilmeksizin her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26/06/2014 tarihli ve 2013/1135 esas, 2014/1017 sayılı kararının, Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28/11/2013 tarihli ve 2012/120 esas, 2013/3992 sayılı ek kararının, Bakırköy 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/09/2014 tarihli ve 2014/204 esas, 2014/232 sayılı kararının ve Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/09/2014 tarihli ve 2014/109 esas, 2014/254 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın işlediği iddia edilen 06/08/2011, 05/10/2011, 22/10/2011 ve 11/12/2011 tarihli suçlara ilişkin olarak dört ayrı iddianame düzenlenerek farklı mahkemelere dava açıldığı ve her bir suça ilişkin olarak ayrı ayrı mahkûmiyetine karar verildiği,
Ancak daha sonra, esasen sanığın tüm suçları 10/01/2012 tarihli iddianameden önce işlemiş olduğu, bu nedenle aralarında hukuki kesinti oluşmadan işlenen suçlara ilişkin olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için dosyaların birleştirilmesi gerektiği iddiası ileri sürülerek kanun yararına bozma ihbarında bulunulmuş ise de, mahkemeler tarafından hüküm tarihinde bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durumun ilk kez kanun yararına bozma yolu ile incelenmesi mümkün olmayıp, yasaya aykırı olduğu iddia edilen mahkeme kararlarına karşı başvurulacak diğer kanun yolları tükenmediğinden, yargılama sona erdikten sonra ortaya çıkan bu durumun CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kapsamında değerlendirilebileceği cihetle, kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden, Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26/06/2014 tarihli ve 2013/1135 esas, 2014/1017 sayılı kararına, Bakırköy 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 28/11/2013 tarihli ve 2012/120 esas, 2013/3992 sayılı ek kararına, Bakırköy 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/09/2014 tarihli ve 2014/204 esas, 2014/232 sayılı kararına ve Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/09/2014 tarihli ve 2014/109 esas, 2014/254 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma taleplerinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.