23. Hukuk Dairesi 2015/6286 E. , 2016/4518 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-... 2-... 3-... 4-... Vekilleri Av. ...
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. ... gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava dışı olan ve davalı arsa sahipleri ile arasında 12.11.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenici ...., anılan sözleşme gereği doğan veyahut doğacak haklarından 65.000,00 TL"sini müvekkiline temlik ettiğini, ödenmesi amacıyla davalılara keşide edilen ihtara olumlu cevap verilmediğini ileri sürerek, anılı meblağın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin davadışı yüklenici ... doğmuş veya doğacak herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkillerince yükleniciye eksik işlerin tamamlanması için keşide edilen ihtarnameye rağmen eksikliklerin giderilmediğini, inşaat seviyesinin ancak % 30 oranında tamamlandığını, yüklenicinin inşaatı bırakıp kaçtığını, bu sebeple sözleşmenin feshedildiğini, müvekkillerinin yükleniciye sözleşme gereği taahhüt ettikleri bölümleri fazlasıyla devir ettiklerini, yüklenicinin alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, uyalan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin feshi yönündeki iradelerin birleştiği 29.06.2012 tarihinde yüklenicinin imalat bedeline hak kazandığı anlaşılmış ise de yüklenicinin aynı tarihli ibraname ile bütün borçları ve imalat bedeli kapsamındaki alacakları bakımından iş sahiplerini ibra ettiği, imalat bedeli alacağı hakkında dahi herhangi bir talep hakkının bulunmadığı, temlik zamanında henüz mevcut olmayan bir alacağın temliki halinde, temellük eden kişinin borçludan bu alacağı ancak mevcut ve muaccel olduğu anda talep hakkına sahip olduğu, alacaklının hak etmediği ve temlik hakkını elde etmediği bir alacağı temlik etmesinin, alacağı temellük edene hak edilmeyen bir alacağı borçludan talep yetkisi vermeyeceği, yüklenicinin arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı, 3. kişiye temlik etmişse, 3. kişinin TBK"nın 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamayacağı, davacının temlik tarihi itibariyle muaccel olan alacağını
.../...
S.2
ancak sözleşmesinin fesholduğu ve bu suretle yüklenicinin imalat bedeline hak kazandığı yeni borcun muaccel olduğu 29.06.2012 tarihinde borçludan isteyebileceği, TBK"nın 188. maddesi kapsamında davalıların davacıya yönelttikleri def"ilerin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
TBK"nın 183. maddesi (BK"nın m. 162.) uyarınca kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını 3. bir kişiye devredebilir. Somut olayda temlik eden davadışı yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahiplerinden doğacak alacağının 65.000,00 TL"sini davacıya temlik etmiş olup, sonraki tarihli ibraname, temlik edilen bu tutar yönünden temlik alan davacı bakımından bir sonuç doğurmayacaktır. Bu nedenle davadışı yüklenicinin sözleşmenin geriye etkili fesih nedeniyle arsa sahiplerinin kullanabileceği ve işlerine yarar keza ekonomik değeri olan imalat gerçekleştirip gerçekleştirmediği gerekirse yeniden yapılacak bir keşif ya da bilirkişi incelenmesi yoluyla saptanarak ibranamenin temlik edilen bedel yönünden bağlayıcı olmadığı nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.