11. Hukuk Dairesi 2016/12565 E. , 2018/4252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2016 tarih ve 2014/1217-2016/395 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile Gelir Koruma Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, davacının 23.07.2014 tarihinde isteği dışında işten çıkarıldığını, davalıdan poliçeye istinaden işsizlik ödemesi talep ettiğini, davalının talebi red ettiğini iddia ederek işsizlik teminatı olarak 18.000,00 TL’nin 24.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin işveren tarafından haklı bir sebeple feshedilerek işten çıkarıldığını, davacının işverenle anlaşarak (ikale sözleşmesi ile) ayrıldığını, işsizlik tazminatının teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 13/01/2014 tarihli Gelir Koruma Sigorta Poliçesi düzenlendiği, davacı sigortacının 07/09/2004 tarihine çalışmaya başladığı, 23/07/2014 tarihinde iş akdinin işverence feshi nedeniyle iş yerinden ayrıldığı, davacının iş yerinden ayrılışının SGK’ ya işveren tarafından belirsiz süreli iş sözleşmesinin haklı sebep bildirilmeden feshi olarak bildirildiği, davacının işten ayrıldığı gün Türkiye İş Kurumu’na iş arayan olarak kaydını yaptırdığı, davacının iş akdinin feshine ilişkin olarak dava dışı işverenin ""davacının performans düşüklüğü nedeniyle"" iş akdinin fesih edildiğini bildirdiği, davacının imzasını taşıyan "ibraname" başlığını taşıyan belgede davacının işverenin talebi neticesinde iş akdinin fesih edildiğinin belirttiği, davacı işçinin performans düşüklüğü gösterdiğine ilişkin olarak dosya kapsamına bir delil ibraz edilemediği, işverence, performans düşüklüğü bulunduğu yönünde davacı işçiye ihtarda bulunulduğuna yönelik bir belge ibraz edilemediği, davalı tarafça istek dışı işsizlik hakkında TTK’nın 1423. maddesi gereğince sigortalı davacıya yazılı açıklamanın yapılmadığı, teminatın poliçe kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile poliçe üst sınırı olan 18.000,00 TL’nin 01/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, Gelir Koruma Sigortası Poliçesine dayalı olarak işsizlik teminat bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Yasa"nın 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Aynı Yasa"da görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin niteliğine ve zaman bakımından uygulanmasına ilişkin hükümlere de yer verilmiş, Yasa"nın 83/2. maddesinde, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi, 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek, maddenin özel hüküm niteliğinde olduğu vurgulanmış ve 6502 sayılı Yasa"nın geçici 1. maddesinde yasanın yürürlüğü sonrası açılacak davalarda usul kurallarının derhal uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Belirtilen düzenlemeler karşısında, sigorta sözleşmelerinin TTK"da düzenlenmiş olması nedeniyle davanın mutlak ticari dava olduğunun kabulü ile davanın ticaret mahkemesinde görülmesine imkan bulunmadığı açıktır.
Bu itibarla, mahkemece; yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın re"sen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.