7. Ceza Dairesi 2015/10863 E. , 2019/1398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsadere talebinin reddine (Asıl Karar)- Temyiz talebinin reddine ( Ek Karar)
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık ..."nin temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın 12/12/2013 tarihinde tefhim edilen hükmü CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra 16/01/2014 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, mahkemenin isteminin reddine ilişkin 19/03/2014 tarihli ek kararı yasaya uygun bulunduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle red kararının ONANMASINA,
II) Sanık ..."nin temyiz isteminin incelenmesinde;
1. Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar gören TAPDK"na (Tarım ve Orman Bakanlığına) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası"nın 234/1-b/1. maddesi uyarınca davadan haberdar edilip duruşma günü bildirilmeden yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması,
2. Dosyadaki adli sicil kaydına göre suç tarihinde sabıkasız olan, talimat yoluyla alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep eden ve savunması talimat yoluyla alındığından yargılama sürecindeki tutum ve davranışları gözlemlenemeyen sanığa 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan ... ve kamu zararı olarak kabul edilen dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, sanığa eşyanın gümrüklenmiş değeri olan miktar kamu zararı olarak ihtar edilerek ve sanığın adli sicil kaydında suç tarihinden önce hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmadığı gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesin mahkumiyet niteliğinde bulunmaması
nedeniyle "Hakkında verilmiş HAGB kararlarının olması, suç işleme yönündeki eğilimi dikkate alınarak yapılan yargılama sonucunda yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu
kanaat edinilmediğinden"" şeklindeki yasal ve dosya kapsamında uygun olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3. 5237 sayılı TCK"nun 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenebilmesi koşulları olarak; "Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekir." hükmü düzenlenmiştir.
Gerekçelerin cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın geçmişteki hali ile yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin yerinde takdir edildiğini göstermesi gerekir.
Bu itibarla; adli sicil kaydına göre sabıkasız olan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kesin mahkumiyet niteliğinde bulunmaması nedeniyle engel kabul edilemeyeceği gibi suç tarihinden önce hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da bulunmayan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz davranışları saptanmayan, savunması talimatla alınan böylelikle yargılama sürecindeki tutum ve davranışları gözlemlenemeyen, yargılama sürecindeki davranışları ve dosyaya yansıyan iyi hali dikkate alınarak hakkında TCK"nun 62/1. maddesi gereğince takdiri indirim uygulanan sanığın bir daha suç işleyeceğine dair olumsuz kanaatin nasıl oluştuğu Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açıklanmadan dosya kapsamına uygun olmayan ""hakkında verilmiş HAGB kararlarının olması, suç işleme yönündeki eğilimi dikkate alınarak yapılan yargılama sonucunda yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat edinilmediğinden" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde TCK.nun 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4. Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
5. Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
6. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi"nin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarlarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.