Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5189
Karar No: 2020/10982
Karar Tarihi: 08.12.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/5189 Esas 2020/10982 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2019/5189 E.  ,  2020/10982 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve ecrimisil davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş, davalı ... Demir Çelik A.Ş. vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 08/12/2020 günü temyiz eden davacı ... vd. vekili ile davalı ... Demir Çelik A.Ş. vekilinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden yokluklarında duruşmaya başlanarak ... vd. vekili ile davalı ... Demir Çelik A.Ş. vekilinin sözlü açıklamalar da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın 26.12.1961 yılında hazine adına tespit gördüğü ve yapılan tespit esnasında davacılar ve bir kısım murislerin taşınmazda zilyet olduklarının belirlendiği, 27.01.1968 tarihinde Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğünce taşınmazın demir çelik sanayi fabrikası kurulması maksadı ile kamulaştırılmasına karar verildiği ve yapılan kamulaştırma sebebiyle davacılar murisleri tarafından 30.05.1968 tarihinde ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/521 Esas sayılı dosyası ile tezyidi bedel davası açıldığı ve bu davanın, dava konusu taşınmaz bakımından atiye bırakıldığı, 03.10.1969 tarihinde ise dava konusu taşınmazın malik hazine tarafından, Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğüne devredilmesi üzerine,davacılar tarafından kadastro mahkemesinde tespite itiraz davası açıldığı ve ... Kadastro Mahkemesinin 1995/13 Esas sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazın 46.131,00 m2 lik kısmının davacılar murisleri adına tesciline karar verildiği ve
    Kadastro mahkemesi kararının 21.05.1997 tarihinde kesinleşmesi üzerine davalı idare aleyhine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece verilen ilk kararda, davanın kabulüne karar verildiği bu kararın, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 2009/5114 sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmaza ilişkin davacılar tarafından tezyidi bedel davası açılması sebebiyle kamulaştırma işleminin kesinleştiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi gerektiği hususunda bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verildiği ve davanın reddine dair verilen kararın, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Davacılar vekilince, davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden bahisle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru talebinde bulunduğu ve Anayasa Mahkemesinin 24.06.2015 tarihli kararı ile davacının mülkiyet hakkınının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılmak suretiyle dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği anlaşılmış olup, mahkemece Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacılar vekilinin ilk mahkeme kararının onanması istemesi gerekçe gösterilerek idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinden de bahsedilerek ilk kararda belirlenen meblağ doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir.
    Şöyle ki;
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; hükme esas alınan 29.07.2000 havale tarihli bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan hesaplama yapıldığı gibi 04.12.2017 tarihli tarihli bilirkişi raporunda da zemin bedelinin soyut ifadelerle belirlendiği anlaşıldığından alınan bilirkişi raporları geçersizdir.
    Bu itibarla taşınmazın dava tarihi itibari ile niteliği de dikkate alınarak oluşturulacak bilirkişikurulu heyeti eşliğinde mahallinde keşif yapılarak; taşınmaz arsa niteliğinde ise emsal karşılaştırması yapılarak, arazi niteliğinde ise net gelir metodu esas alınarak zemin bedelinin belirlenmesi, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalıdan tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulü ile taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2-Ecrimisile yönelik talep bakımından ise taşınmaz arsa nileğinde ise taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde
    kiraladıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmesi temin ettirilerek, arazi ise dava tarihinden geriye doğru taşınmazlara yıllık ekilebilecek ürünler belirlendikten sonra her yılın dekar başına verim miktarları, üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatları İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek, bu veriler üzerinden her yıl için hesaplanacak yıllık net gelirleri esas alınarak ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan, soyut bir şekilde ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    3-Dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, kararın infazı sırasında belirlenecek olan eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması,
    4-Mahkemece Dairemiz bozma ilamı öncesi verilen ilk kararın davalı idare ve davacılar vekilince temyiz edildiği, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde sadece müdahalenin menine ilişkin kısım yönünden hükmün onanmasını talep ettiği, diğer hususlarda kararın bozulmasını istediği halde, mahkemece verilen son kararda bu hususta yanılgıya düşülerek, davacılar vekilinin ilk mahkeme kararının onanması istemesi gerekçe gösterilerek idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinden de bahsedilerek ilk kararda belirlenen meblağ doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi,
    5-... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/202 E 2019/326 K sayılı dosyası ile Maliye hazinesi tarafından davacılar aleyhine, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile tapu iptal tescil davası açıldığı ancak hükmün kesinleşmediği anlaşılmış olup açılan bu davanın eldeki davanın sonucunu etkileyeceği" anlaşıldığından bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    6-Karar başlığında bir kısım davacılar murisi ..."ın soyadının hatalı yazılması,
    Doğru görülmemiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı ... vd. ile davalı ... Demir Çelik A.Ş. yararına karşılıklı olarak yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.540,00-TL. vekalet ücretinin verilmesine, 08/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi