10. Ceza Dairesi 2020/8210 E. , 2021/2661 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İZMİR 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Sanık hakkında, suça konu 16/07/2014 ve 04/09/2014 tarihli eylemleri nedeniyle, ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca 08/10/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, kararın infaz için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği ve sanığın 31/12/2014 tarihli eylemi ile belirtilen kararı ihlal ettiği kabul edilip kamu davası açıldığı, İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/289 esas sayılı dosyası üzerinden yargılama devam etmekte iken, bu kez sanığın 07/02/2015 tarihli eylemi sebebiyle, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/27912 soruşturma sayılı dosyası üzerinden, 05/04/2015 tarihli, 2015/10206 iddianame numaralı iddianameyle eylemlerinin zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle kamu davası açıldığı, İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/318 esasına kayıtlı dava dosyasının incelemeye konu İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/289 esas sayılı dava dosyasıyla birleştirildiği ve yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu görülmüş ise de;
Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve mercinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için 08/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın tebliğ edilmesi gerektiğinden, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak kararın kesinleşmesi halinde infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
2-Dosya kapsamına göre sanığın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 30/03/2015 tarihli iddianamesine konu 16/07/2014 tarihli eylemine ilişkin soruşturma aşamasındaki beyanının, ele geçirilen suç konusu madde ile ilgili ekspertiz raporunun, olay tutanağının fiziki dosya içerisinde ve UYAP sisteminde bulunmadığı anlaşıldığından, soruşturmaya ilişkin tüm belgelerin aslı veya onaylı örneklerinin getirtilerek denetime imkan verecek şekilde bu dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; öncelikle, sanık hakkında bu suç tarihinden önce, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı açılmış, başka bir dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu önceki davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
4- Hükümden sonra yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.