Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/27175
Karar No: 2020/1360
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/27175 Esas 2020/1360 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/27175 E.  ,  2020/1360 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01.08.1992 tarihinde ilk olarak davalı ... Gıda Endüstrisi İhracat ve İthalat A.Ş"de üretim işçisi olarak çalışmaya başladığını, davalı şirketin ekonomik sıkıntı yaşaması nedeniyle 2007 yılında fabrikanın davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş"ye devredildiğini, 31.01.2013 tarihinde fabrikanın kapatılarak üretime son verildiğini ve müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar Cevaplarının Özeti:
    Davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili; zamanaşımı def"inde bulunmuş, somut olayda 4857 Sayılı İş Kanununun 6.maddesi anlamında iş yeri devri ilişkisinin bulunmadığından müvekkilinin işçilik hak ve alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, davacının çalışmasını mevsimlik işçi olarak sürdürdüğünü, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, aksine iş sözleşmesinin yeni sezonun başlama tarihine kadar askıya alındığını, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, davacının yapmış olduğu hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının karşılığı ile fazla çalışma ücretlerinin usulüne uygun olarak bordrolara yansıtılıp ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Gıda End. İhr. İth. A.Ş. vekili; müvekkili şirketin söz konusu davada hiçbir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince devreden firmanın sorumluluğunun 01.07.2008 tarihinde son bulduğunu, davacının 6 yılı aşkın bir süredir diğer davalının bünyesinde çalıştığını, zamanaşımı def"inde bulunduklarını, davacının iş sözleşmesinin de diğer davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş bünyesinde çalışırken sonlandığını, bu nedenle ihbar tazminatından sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma süresi uyuşmazlık konusudur.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının sezon dışında haftanın 6 günü 08.00- 20.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme tenzili ile haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı; haziran ayından başlayıp kasım ayı sonuna kadar süren sezon döneminde ise 1-2 saat daha fazla çalışarak haftanın 6 günü günde 1,5 saat ara dinlenme tenzili ile haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Ne var ki, işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve Dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalar (Örneğin, Dairemizin 2016/33484, 2017/18964, 2017/18965 Esas sayılı dosyaları, 2017/10488 Esas vd. gibi) da dikkate alındığında, davacının sezon diye tabir edilen işlerin yoğunlaştığı dönemlerde haftada 18 saat, diğer zamanlarda haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş olup mahkemece sezon dışı dönemde haftada 9 saat, sezon dönemi ise 18 saat fazla çalışma yapıldığının kabulü yerine hatalı değerlendirme içeren bilirkişi raporunda hesaplanan alacağın hüküm altına alınması isabetsizdir.
    3- Taraflar arasında ıslaha karşı zamanaşımı def"inin dikkate alınıp alınamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
    Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı def"i de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def"inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
    Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı def"i geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def"ine davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı def"i dikkate alınmaz.
    Somut olayda, davacı 28.10.2013 tarihinde davasını ıslah etmiştir. Davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekilince 16.12.2013 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı def"i ileri sürülmüştür. Ancak, ıslah dilekçesinin davalı .. Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekiline tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ mazbatasına dosya kapsamında rastlanmamıştır. Söz konusu tebliğ mazbatası araştırılarak ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının süresinde olup olmadığı denetlenmeli; süresinde olduğunun tespit edilmesi halinde, kısmi dava açıldığı da nazara alınarak bu def"i dikkate alınmalıdır.
    4- Öte yandan; somut olayda, davacının hafta tatili ücret alacağı bakımından dava edilen tutar için en yüksek mevduat faizi, ıslahla arttırılan kısım için yasal faiz istediği dikkate alınmadan, talep konusu tüm miktar için en yüksek mevduat faizi işletilmesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi