17. Hukuk Dairesi 2015/15076 E. , 2018/1286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının maliki olduğu otobüsün yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp işgöremez hale geldiğini, kazanç kaybı oluşan davacının manevi olarak da zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.10.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 88.960,00 TL"ye yükselterek bu bedelin ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı vekili, davaya konu edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kusur ile zararı ispat etmesi ve SGK tarafından yapılmış ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 88.960,00 TL. maddi tazminat ve 15.000,00 TL. manevi tazminatın ıslah tarihi olan 24.10.2014"ten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/2. maddesi gereğince, uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde davanın açılmış ve ıslah yoluyla dava değerinin artırılmış olmasına; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığı ve iyileşme süresinin, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde ve kazadaki yaralanma ile illiyet bağı içinde bulunan durumlar irdelenmek suretiyle değerlendirilmiş olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 46. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 54.) maddesi gereği işgöremezlik tazminatı ve 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56.) maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı taraf, davacının davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyeti oluştuğunu ve kazanç kaybına uğradığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş olup, geçici işgöremezlik tazminatı ile kalıcı işgöremezlik tazminatının davaya konu edildiği görülmektedir. Davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet oranı %28 ve iyileşme süresi 6 ay olarak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporuyla saptanmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı 22.09.2014 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, 6 aylık iyileşme süresi için geçici işgöremezlik tazminatı ile sonrasındaki dönem için kalıcı işgöremezlik tazminatı hesaplanmış; anılan tazminatlar dışında, 22.916,67 TL. tutarında prim gelir kaybı adıyla zarar hesabı yapılmıştır. Raporda prim gelir kaybı zararı adı altında yapılan hesaplamada ise, tamamen davacı tanıklarının anlatımında geçen aylık 2.500,00 TL"lik miktar esas alınmış olup bu yöne ilişkin araştırma ve yapılan hesaplama hatalı olmuştur.Davacının plasiyer olarak çalıştığı iddia olunan işyerinden getirtilen belgelere göre, davacının kazadan sonraki dönemde de maaşının ödendiği, iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik dönemi bakımından davacının maaşlarını alamaması gibi bir durumun sözkonusu olmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu nedenle de, davacının 6 aylık geçici işgöremezlik süresi bakımından mahrum kaldığı gelirinin belirlenmesinde, sadece kazadan önceki çalışma döneminde elde ettiği halde kazadan sonra elde edemediği ya da eksik aldığı prim bedellerinin dikkate alınması suretiyle hesaplama yapılması gerekeceği açıktır.
Yine, davacının emekli olduğu 2010 yılı Ocak ayından itibaren pasif dönemde olduğu kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması doğru olmakla birlikte; davacının emekli olduğu tarih ile kaza tarihi arasındaki 9 aylık dönemin tamamı için prim gelirinden yoksun kaldığı kabulü de, davacının kaza nedeniyle iyileşme süresinin 6 ay olduğuna ilişkin uzman heyet raporu karşısında doğru değildir. Anılan tüm bu sebeplerle, mahkemenin hükme esas aldığı hesap bilirkişi raporu hatalı tespitleri içerdiğinden yeterli bir rapor değildir ve mahkemece davacının geliri konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; davacının kazadan önce plasiyer olarak çalıştığı iddia olunan işyerinden, davacının kazadan önceki çalışması karşılığı aldığı maaş ile aylara göre hak kazanıp aldığı prim miktarının ne olduğunun sorulması, özellikle prim gelirine ilişkin belgelerin işyerinden getirtilmesinden sonra, kazadan sonraki dönemde davacının maaşını almaya devam ettiği ve geçici işgöremezlik tazminatının, sadece kazadan önce elde edildiği halde kazadaki yaralanma nedeniyle çalışılamayıp elde edilemeyen geliri kapsadığı dikkate alınmak suretiyle, 6 aylık süre için geçici işgöremezlik tazminatının hesaplanması; anılan 6 aylık süreden sonraki dönem ile davacının pasif döneminin başladığı 2010 yılı Ocak ayı arasındaki dönem içinse, işyerinden gelen belgelerde bildirilen prim gelirinin de ilavesiyle belirlenecek hesaba esas gelir üzerinden kalıcı işgöremezlik tazminatının hesaplanması için, konusunda uzman başka bir aktüerya bilirkişisinden rapor alınıp karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.