Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2825 Esas 2016/9158 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2825
Karar No: 2016/9158
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2825 Esas 2016/9158 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asıl ve birleşen dosya davacısı ile davalısı arasındaki dava, asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın kabulü şeklinde sonuçlanmıştır. Davalının işyerlerinde başka marka ürün bulundurduğu ve asgari alım taahhütlerine uymadığı gerekçesiyle bayilik sözleşmelerinin haklı bir şekilde feshedildiği tespit edilmiştir. Kar kaybı, sözleşmenin feshi halinde ancak uğranılan menfi zararların istenebileceği ve somut olayda fesihten önceki dönem bakımından kar mahrumiyeti talep edilemeyeceği belirtilmiştir. Fesihten sonraki dönem yönünden zarar talep edilebileceği kabul edilmiş ve davacının aynı bölgelerde aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuçlarına göre bir karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi de değinilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/2825 E.  ,  2016/9158 K.

    "İçtihat Metni"


    Asıl ve birleşen dosya davacısı ... vek. Av. ... ile asıl ve birleşen dosya davalısı ... Turizm Yatırım ve İşletmecilik Ltd. Şti. vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında .... 19. Asliye Ticaret Mahkemesi"nden verilen 24/06/2013 gün ve 2011/34 E. - 2013/163 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 03/11/2015 gün ve 2015/1665 E. - 2015/13876 K. sayılı ilamına karşı taraf vekillerince tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen 24.06.2013 günlü kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.11.2015 günlü kararı ile onanmış olup, bu karara karşı taraf vekillerinin karar düzeltme istemi ile yeniden yapılan inceleme sonucunda;
    1- Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacının, davalı bayinin işyerlerinde davacı ürünleri dışında başka marka ürün bulundurduğu ve asgari alım taahhütlerine uymadığı gerekçesiyle bayilik sözleşmelerinin feshinin haklı fesih olduğunun tespiti isabetlidir.
    Davacı taraf iş bu davasında cezai şart yanında kar mahrumiyeti de talep etmiştir. Kar kaybı, müspet zarar olup, sözleşmede açık bir düzenleme mevcut değil ise, sözleşmenin feshi halinde ancak uğranılan menfi zararların istenebilmesi mümkündür. Sözleşmede hüküm bulunması halinde fesih sebebiyle müspet zararların da istenebileceği kuşkusuzdur.
    Taraflar arasındaki 05.08.1998 ve 17.02.1999 tarihli sözleşmelerin 7-B maddesine göre, davalının BP"nin fesih sebebiyle maruz kalacağı bil cümle zarar ve ziyanı karşılayacağı hüküm altına alındığından hem kâr mahrumiyeti zararı hem de cezai şart istenebileceğinin kabulünde isabetsizlik bulunmamakta ise de, uzun yıllar asgari alım taahhüdüne uyulmadığı halde tedarikçi firma tarafından fesih tarihine kadar bu duruma ses çıkarılmaması nedeniyle fesihten önceki dönem bakımından kar mahrumiyeti talep edilemez. Aksi düşüncenin kabulü TMK"nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralıyla bağdaşmaz. Bu itibarla, somut olayda ancak fesihten sonraki dönem yönünden zarar talep edilebileceğinin kabulü gerekir. Fesihten sonraki dönemde ise kâr mahrumiyeti zararı hesaplanmasında, davacının aynı bölgelerde aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle hükmü temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı yararına bozulması gerekirken Dairemizin 03.11.2015 tarih, 2015/1665 E. 2015/13876 K. sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığından asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle asıl ve birleşen dosya davalısı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 03.11.2015 tarih, 2015/1665 E. 2015/13876 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının belirtilen gerekçelerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, evvelce asıl ve birleşen dosya davalısından alınan onama harcı ile asıl ve birleşen dosya davalısının yatırdığı karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 23.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.