Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13085
Karar No: 2018/12460
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13085 Esas 2018/12460 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/13085 E.  ,  2018/12460 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.09.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ...... Türe geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 67 yaşında olup akıl sağlığının yerinde olmadığını, oturduğu apartmanın zemin katında işyeri bulunan dava dışı ...... Ertunç"un kendisi ile ilgilenip güvenini kazandığını, önce dava dışı kardeşi......"yle birlikte 6815 ada 3 sayılı parseldeki dava konusu 10 nolu bağımsız bölüm kaydına 28.03.2012 tarihinde ............ Kooperatifinden kredi temin ederek ipotek tesis ettirdiklerini, 17.12.2013 tarihinde ise dava dışı ......"in dava dışı...... Ertunç, ... ve davalı ... ile birlikte hareket ederek anılan ipoteğin kaldırılacağı vaadi ile tapuya götürüp dava konusu bağımsız bölümün davalıya devrini sağladıklarını ayrıca satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ... 11. SHM"nin 2013/1224 E – 2013/1571 K sayılı kararı ile kısıtlanmış ve ... Uçal vasi olarak atanmışıtr.
    Davalı, dava konusu 10 nolu bağımsız bölümü uzun yıllardır arkadaşı olan ve eşi ile aralarında boşanma davası bulunan dava dışı ..."in satın aldığını, adı geçenin satış bedelini davacıya ödediğini, davacının akıl sağlığının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ... Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 20/03/2015 tarihli raporu ile davacının ehliyetli olduğunun belirlendiği, hile iddiasının ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu 6815 ada 3 sayılı parseldeki çekişme konusu 10 nolu bağımsız bölümü 17.12.2012 tarihinde üzerinde 28.03.2012 tarihli ve sınırlı sorumlu ............ ve ......... Kooperatifi lehine ipotek yükü ile birlikte davalı ..."e satış suretiyle devrettiği, ... Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 31.03.2015 tarihli raporu ile davacının işlem tarihi olan 17.12.2012 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; ... Kurumu 4. İhtisas Kurulundan alınan rapor neticesinde davacının akit tarihinde ehliyetli olduğu belirlenerek ehliyetsizlik iddiası yönünden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
    Davacının hile iddiasına ilişkin temyiz itirazına gelince;
    Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olaya gelince; davalı ..."in, çekişme konusu 10 nolu bağımsız bölümün satış bedelini dava dışı ..."in davacıya ödediğini, ancak eşi ile boşanma davası bulunduğundan tescilin adı geçen adına değil adına yapıldığını savunduğu, davalı tanığı olarak dinlenen ..."in dava konusu bağımsız bölümün 60.000 TL olan satış bedelini tapu müdürlüğünde davacıya poşet içerisinde verdiğini beyan ettiği, ancak savcılık dosyasındaki ifadesinde satış bedelini 160.000 TL olarak belirttiği, eldeki dosyada ve savcılık dosyasında dava konusu devre ilişkin tapu müdürlüğündeki kamera kayıtlarının çözümünün yapıldığı ve davacıya poşet içerisinde para verildiğine ilişkin bir kaydın olmadığının anlaşıldığı, davacı tanıklarının davacının kandırılmaya yatkın olduğunu belirttikleri ve dava konusu taşınmazın akit bedeli ile gerçek değeri arasında bariz fark olduğunun keşfen saptandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının hile ile iradesinin sakatlandığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi