11. Hukuk Dairesi 2016/12644 E. , 2018/4245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.05.2016 tarih ve 2015/630-2016/557 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 1.760.000 TL esas sermayesi bulunan davalı şirkette 96.871,50 TL tutarında hisseye sahip olduğunu, davalı şirketin 2012, 2013 ve 2014 yılları zarar ettiğini, sermaye ve kanuni yedek akçe toplamının 2/3’nü kaybettiğini, TTK’nın 376/1-2. maddesine göre yönetim kurulunun genel kurulu derhal toplantıya çağırması gerekmesine rağmen yıllardır bunu yapmadığını, yönetim kurulu üyelerinin aynı zamanda davalı şirketin hakim ortağı olduklarını, şirketin sermaye ve yedek akçesinin 2/3’nün zarar sebebiyle karşılıksız kaldığını iddia ederek TTK’nın 376/2. maddesine göre şirketin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının faaliyeti konusunda çalışmakta olduğunu, davacının, davalı şirketin hem ortağı hem de rakibi olduğunu, amacının şirketin faaliyetlerine zarar vermek, prestijini sarsmak, piyasada itibarını zedelemek olduğunu, şirketin sermaye ve yedek akçe toplamının karşılıksız kalmadığını, şirket sermayesi karşılıksız kalsa bile bunun ancak genel kurul kararı ile sonlandırılabileceğini iddia ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin yapılan hesaplamada 2014 yılı bilançosuna göre sermayesinin SPK mevzuatına göre %43, SMMM Odalarının hesaplama metoduna göre %48 oranında koruduğu, kanuni akçenin şirket kasasında veya banka hesabında bulunacağı yönünde bir kuralın mevcut olmadığı, davacının bu nedenle itirazının yerinde bulunmadığı, davalı şirketin sermayesi ve yedek akçesinin 2/3 oranında eksilmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.