17. Hukuk Dairesi 2015/7672 E. , 2018/1281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu traktörün, davacıların oğlu ve kardeşi olan ..."a çarpmasıyla meydana gelen olayda davacılar yakınının öldüğünü, davacı anne ... ve kardeş ..."in ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve tüm davacıların manevi zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL. maddi ve 150.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 09.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 7.969,84 TL"ye yükseltmiştir.Davalılar vekili, davaya konu edilen olayda davacılar yakınının asli kusurlu olduğunu, bu hususun ceza yargılamasında alınan raporlarla saptandığını, davacıların SGK tarafından bağlanan dul-yetim maaşı ile geçindiği ve ölenin desteği sözkonusu olmadığından maddi tazminat talep hakları olmadığını, olayın oluş biçimine göre de davacıların manevi zararlarından davalıların sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 7.140,28 TL. ve ... için 829,56 TL. destekten yoksun kalma tazminatının; davacı ... için 3.000,00 TL. ve diğer davacılar için 1.500,00"er TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; desteğin gelirinin asgari ücret olarak kabulünde ve bu gelir üzerinden tazminatın hesaplanmasında bir usulsüzlük görülmemesine; davacı kardeş ..."in, ölen kardeşi ..."dan destek almasını gerektirecek özel bir durum bulunmadığı halde, bu davacı için destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi hatalı ise de davalı tarafın hükmü temyiz etmemesi nedeniyle, bu durumun bozma sebebi yapılamayacak oluşuna göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 6098 sayılı TBK"nun 53/3. maddesi (818 sayılı BK"nun 45/2. md.) gereği destekten yoksun kalma tazminatı ve aynı kanunun 56. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.Davacı ..."nın desteği (oğlu) olan ..., kaza tarihinde 43 yaşında olup bekar ve çocuksuz ölmüştür. Mahkemenin hükme esas aldığı 20.10.2014 tarihli raporda bilirkişi tarafından, bekar olan desteğin evlenip çocuk sahibi olma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle, davacı anne ..."ya % 10 ve diğer davacı kardeş ..."e % 10 pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.Dairemizin yerleşik uygulamaları ile, davacı tarafın çocuğu olan desteğin ölümü halinde, ileride evlenip iki çocuğu olacağı genel ilke olarak kabul edilip, tüm süreç için kademeli olarak azalan oranlarda anne babaya destek olacağı gözetilerek tazminatın hesaplanması benimsenmiştir. Buna göre; çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte, evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babasının paylaşacağı; desteğin evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe, 2 pay eşine, birer payın ana ve babaya verileceği; desteğin bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğunun olacağı, çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay, ana ve babaya da birer pay verileceği esasıyla tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
İfade olunan bu paylaştırma, ölenin anne babasının sağ olduğu ve her ikisinin de ölen çocukları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkının bulunduğu durum için geçerlidir. Somut olayda ise; kazada ölen Kenan"ın bekar ve çocuksuz öldüğü, babasının ise destek Kenan"dan daha önce öldüğü, kaza tarihi itibariyle davacı anne Hesna dışında destek tazminatı talep hakkı olan başka kimsenin bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu halde ise, davacı annenin tek hak sahibi olduğu; ancak, davacı kardeş ... için % 10 pay ayrılıp tazminat hesabı yapılması hatalı olsa da davalı tarafın hükmü temyiz etmemesi nedeniyle, bu davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek; davacı anne için destek payının % 40 kabul edilmesi suretiyle hesaplamaya başlanmasından sonra, az yukarıda ifade olunan esaslara göre, davacı annenin destek payının kademeli olarak azaltılması suretiyle hesap yapılması gerekecektir.Bu durumda mahkemece; Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, davacı anne ..."nın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken; destek paylarının hatalı(düşük) belirlendiği rapordaki hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin annesi/ kardeşi olan davacılar için, toplam 150.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın
karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların çocuğu/ kardeşi olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 26.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.