Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/784 Esas 2016/9142 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/784
Karar No: 2016/9142
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/784 Esas 2016/9142 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka, davacı müvekkilinin çek imzasının kendisine ait olmadığını iddia ederek, borçlu olmadığının tespit edilmesi için menfi tespit davası açmıştır. Ancak Adli Tıp Kurumu Raporu, imzanın davacıya ait olup olmadığını tespit edemediği için dava davacının lehine sonuçlanmıştır. Ancak raporun mukayese belgeler açısından yeterli inceleme yapmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, çekin keşide tarihinden önce davacının yetkili merciler önünde attığı imza örneklerinin incelenerek, çekte atılan davacıya ait imza açısından yeniden bir bilirkişi raporu alınması gerektiği kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri: Menfi tespit davası, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2016/784 E.  ,  2016/9142 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı banka tarafından çeke dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, çekteki imzanın davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve alınan Adli Tıp Kurumu Raporuna göre, çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği, dava sırasında borcun icra tehdidi altında ödenerek davanın istirdat davasına dönüştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile yapılan ödemenin istirdatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, çeke dayalı menfi tespit davası olup davacı vekili dava konusu çekteki ciranta imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece alınan 29.06.2015 tarihli Adli Tıp raporunda imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Oysa ki anılan rapor mukayese belgeler açısından yeterli incelemeyi içermemektedir. Bu durumda, davacının çekin keşide tarihinden önceki dönemde yetkili merciler önünde attığı imza örneklerini içeren belgelerin asılları getirtilerek çekte davacıya atfen atılan imzaların davacıya ait olup olmadığı konusunda yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken, bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.