(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/5675 E. , 2021/2875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, Karakoçan İlçesi Gümüşakar Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 26 parsel sayılı 218,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına ve 119 ada 28 parsel sayılı 142,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise Fazile Ulaş adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına ve taksim iddiasına dayanarak, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde keşif giderlerinin yatırılmadığı ve bu nedenle davacı tarafın 3402 sayılı Yasa"nın 36/1. maddesi uyarınca keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve mevcut delillerle de davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Kesin süreye ilişkin hükümlerin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, 3402 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince, keşif ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi, bu ara kararına uymamanın sonuçlarının, hazır bulunan davacıya ihtar edilmesi, hazır bulunmayanlara ise usulen tebliğ edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 23.02.2016 tarihli keşif ara kararında, teknik bilirkişi ücreti, araç ücreti ve keşif harcı olmak üzere kalemler halinde gösterilmiş ise de tespit bilirkişileri, yerel bilirkişiler ve tanıklar için tebliğ masrafı ve tanıklık ücreti belirtilmemiş, davacıya tebliğ edilen ihtar yazısında ise keşif giderleri ayrıntısı yazılmadan toplu olarak bildirilmiş, ayrıca ara kararla belirlenen tutara ilave 50,00TL masraf yazılmış olup, bu haliyle ara kararın ve davacıya tebliğ edilen ihtar yazısının yukarıda açıklanan ilkelere tam olarak uymadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelere uygun olarak yeniden keşif ara kararı kurularak, ispat yükü kendisine düşen tarafa keşif giderlerini yatırması gereği ve keşif giderlerinin süresi içerisinde yatırılmamasının sonuçları yöntemince ihtar edilmeli, verilen kesin süre içerisinde keşif masrafları yatırıldığı takdirde mahallinde keşif yapılmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözardı edilerek, usul ve yasaya uygun şekilde oluşturulmayan keşif ara kararına sonuç bağlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.