13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/39607 Karar No: 2016/2623 Karar Tarihi: 02.02.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39607 Esas 2016/2623 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/39607 E. , 2016/2623 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı avukatınca duruşmasız, davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de davada verilen karar niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının davadışı şirketteki %38 şirket payının davadışı şirkete satılması hususunda kendisi, davalı ve davadışı şahıs arasında komisyon sözleşmesi düzenlendiğini, komisyoncu olarak kendisinin görevini yaparak davalının davadışı şirketle ön sözleşme yapmasını sağladığını ve bu suretle ücrete hak kazandığını ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 40.000 dolar komisyon ücreti ile 5000 dolar cezai şartın tahsilini istemiştir. Davalıya tebligat çıkartılmamıştır. Mahkemece, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.Eldeki davada, davacı davalının davadışı şirketteki hisselerinin satışına komisyoncu olarak aracılık ettiğinden bahisle alacak ve cezai şartın tahsilini istemiştir. Davalı, ticari şirket ortağı olup, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Komisyon sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Eldeki davada Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığından mahkemenin işin esasına girerek hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekir. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL"şer harcın taraflara iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.