13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/37896 Karar No: 2016/2614 Karar Tarihi: 02.02.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/37896 Esas 2016/2614 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/37896 E. , 2016/2614 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı sahibi olduğu dükkanlara takmak için davalı şirketten 3 adet kepenk satın alarak bedelini ödediğini, ancak kepenklerin arızalı çıktığını, bedelin iadesinin gerektiğini ileri sürerek ödediği bedelin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece 3700 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava tarihinde yürülükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. Maddeinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. Maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, "hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet" olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketci mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde taraflar arasında davacının sahibi bulunduğu dükkanlara takılmak üzere kepenk alım satımına ilişkin ticari satım ilişkisinin bulunduğu, davacının yasada tanımlanan şekilde tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle oluncaya davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olamaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın bozulmasına, kinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.