10. Hukuk Dairesi 2016/17092 E. , 2019/3700 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, iş kazası olduğunun tespiti ve maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Yasanın 2. maddesine göre, “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar”. Söz konusu Yasada “hizmet akdi” tarifine yer verilmemiş ise de, 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde iş sözleşmesi (hizmet akdi) tanımlanmış, Borçlar Kanununun 313 – 354. maddelerinde de bu konuda düzenlemeler yapılmıştır. Borçlar Kanununda, anılan sözleşme, “Hizmet akdi bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeği taahhüt eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde iş kazası,
"a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c)Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay olarak tanımlanmıştır.
Olayın, işkazası olarak kabul edilebilmesi için olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanunun 4. maddesi anlamında sigortalı olması, olayın, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, olayın, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
Bu yönde, 5510 sayılı Kanun"un anlamında sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları başlıca üç başlık altında toplanmaktadır. Bunlar: a) Çalışma ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması, b) İşin işverene ait yerde yapılması, c) Kanunda açıkça belirtilen sigortalı sayılmayacak kişilerden olunmaması şeklinde sıralanabilir. Sigortalı olabilmek için bu koşulların bir arada bulunması zorunludur.
Somut davada; davacı taraf, dava dilekçesinde özetle "15.10.2002 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, 15.01.2003 tarihinde, ahşap hızar tezgahında tomruk kesme işinde çalışırken kesilmekte olan tomruktan sıçrayan ahşap kıymığın sol gözüne isabet etmesi ile yaralandığını, kaza tarihinde davalı iş yerinde sigortasız çalıştığından, meydana gelen kazanın iş kazası olduğu yönünde herhangi bir tutanak tutulmadığını, davalı iş yerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine ve iş kazası sebebiyle maluliyet oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının Davalı İşveren aleyhine ... İş Mahkemesinin ... E. 2005/628 K. sayılı dosyası nezdinde açtığı anlaşılan ve kesinleşen hizmet tespiti davasında, davacının davalı işverenlikte, tespit edilen çalışma süreleri esas alınmak suretiyle, davacının davalı şirket iş yerinde 14.04.2003-12.01.2004 tarihleri arasında, iş kazasına uğradığının kabulüne, Davacının davalı şirket iş yerinde uğradığı iş kazası olayı nedeniyle Adli Tıp Genel Kurulu’nun 31.03.2016 tarihli raporu doğrultusunda, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle, Grup 1 kabul olunarak...E Cetveline göre %37 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece kabule konu dönem içerisinde, iş kazası olup olmadığı hususu, dosyadaki tüm kayıtlar ile davacı tarafından açılan tazminat ve hizmet tespiti dosyalarındaki deliller dikkate alınmak suretiyle, tespit edilmeli, varlığı halinde gün ay yıl olarak kaza tarihi net bir şekilde belirlenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.