11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1681 Karar No: 2018/3632 Karar Tarihi: 18.04.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1681 Esas 2018/3632 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İletişim bayiinde aktivasyon sorumlusu olarak görev yapan sanık, başvuru evrakında bulunan sahte dilekçeyle yurt dışından getirilen cep telefonunu suç tarihi itibariyle kendisi kullanmadığını savunarak özel belgede sahtecilik suçlamasını kabul etmedi. Ancak mahkeme, delillerin incelenmesi sonucunda suçun sübuta erdiğine karar verdi. Ancak mahkeme, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi gereğince, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması gerektiğini gözetmediği için hükmü bozdu. Kanunun 56. maddesi, kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya temsilcisi tarafından abonelik işlemi yapılamayacağı, gerçeğe aykırı evrak düzenlenemeyeceği ve kullanılamayacağı belirtilmektedir.
11. Ceza Dairesi 2016/1681 E. , 2018/3632 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
İletişim bayiinde aktivasyon sorumlusu olarak görev yapan sanık hakkında, suç tarihinde ölü olan ... adına oluşturulan sahte dilekçeyle yurt dışından getirilen cep telefonunun ..."ın adına işlettiği iddiasıyla özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, imzanın aboneye ait olduğunu savunması, suça konu 17.08.2011 tarihli başvuru dilekçesinin eklerinde ..."ın nüfus cüzdanı ve pasaportsuz giriş yapan vatandaşlara ait giriş formu bilgilerinin yer aldığı belge fotokopilerinin olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından,... isimli kişinin gerçekte yaşayıp yaşamadığı, 17.08.2011 tarihli başvuru dilekçesindeki irtibat numarasının kimin tarafından kullanıldığı, başvuru evrakı ekindeki giriş belgesinin sahte olup olmadığı, suça konu telefonun İMEİ numarası üzerinden kim tarafından kullanıldığı tespit edilerek, başvuru dilekçesindeki imzanın, telefonu suç tarihi itibariyle kullanan kişiye ait olup olmadığına dair bilirkişi incelemesi yaptırılıp, telefonunun ne şekilde alındığının belirlenmesi ve sonrasında toplanan tüm delillere göre suçun sübutu halinde; hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.