17. Hukuk Dairesi 2017/3025 E. , 2018/1267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan ..."ün, diğer davalı şirkete ait ... plaka sayılı araç ile 10/01/2008 tarihinde müvekkillerin babası ... "a çarparak ölümüne neden olduğunu, davalı ... hakkında ... 9.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/100-186 esas ve karar sayılı ilamı ile ölüme sebebiyet vermekten çezalandırıldığını, müvekkillerinin babalarının ölümünden dolayı manevi çöküntü duyduklarını, maddi destekten de yoksun duruma düştüklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle müvekkillerinin alacağının akim kalmaması için davalı ... "a ait ... plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkillerinden ... için 5.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 55.000,00 TL ve diğer davacı ... için de 5.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 55.000,00 TL olmak üzere toplam 110,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 10/01/2008 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına yönelik davasının reddine, manevi tazminata yönelik davasının kısmen kabulü ile; ayrı ayrı 5 bin TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... Turizm Otomotiv Sanayi Ticaret AŞ den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Turizm Otomotiv San. ve Tic. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, davalı ... Turizm Otomotiv San. ve Tic. vekili 2 numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, davalı ... vekilinin 3 numaralı bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve BK m. 47 (6098 sayılı TBK m. 56) manevi tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı KTK"nın hükümlerine göre, trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı Yasa"nın 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere İşlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun"un 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar" hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. Somut olayda, aracın kayden maliki davalı ... Tur. Oto. San. ve Tic. A.Ş. olup, davalı, aracın kazadan önce dava dışı ... Kimya Sanayi Şti."ne uzun süreli kiralanmış olduğunu savunmuş ve buna ilişkin olarak kira sözleşmesini ve buna ilişkin faturaları delil olarak ibraz etmiştir. Mahkemece kiralayanla kiracı arasında iç ilişkiyi ilgilendirdiği bu nedenle işleten sorumluluğunun kalkmadığına hükmetmiştir. Ancak yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak ve davalı ile dava dışı şirket arasındaki kiralama sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlan üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden reddedilen miktar üzerinden ayrı ayrı red vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmiş olması da doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 134,90 TL fazla alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..., ...."e geri verilmesine 22.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.