18. Hukuk Dairesi 2015/2787 E. , 2015/5671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... Mahallesi 1638 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar ... vd. vekili ile davalı ... ile ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan şerhler ile birlikte davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, her türlü takyidattan ari olarak davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olması,
3-Davalı Mustafa kızı ..."nin 28/384 payı üzerinde vakıf şerhi bulunduğuna göre payının bu şerh ile birlikte davalı adına tesciline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde adı geçenin payına isabet eden miktarlar yönünden vakıf taviz bedelinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına karar verilmiş olması,
Ayrıca;
4-Davalılar ... ve ..."nin temyiz talepleri yönünden; dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde; tapuda 28/384 pay sahibi ... mirasçıları olarak davada yer alan davalılar ... ve ..."nin ilk celsede "davacı ...Büyükşehir Belediyesinin kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen kamulaştırma bedellerini kabul ediyoruz. Bu bedel üzerinden davacı belediye ile uzlaşmaya varıyoruz. Buna göre, kamulaştırma bedelleri tarafımıza ödensin" dedikleri ancak idare tarafından belirlenen bedelin kabul edildiği ve uzlaşma sağlandığına ilişkin herhangi bir beyan veya belgenin dosya içerisinde bulunmadığı, uzlaşma sağlanamaması sebebiyle mahallinde keşif yapılıp rapor alındığına göre bilirkişi raporu doğrultusunda adı geçen davalılar için de bedelin belirlenmesi gerekirken ilgililerin kabul beyanları bulunduğu gerekçesiyle bu davalılar yönünden kıymet takdir komisyon raporunda belirlenen m² değer üzerinden hesaplanarak bedele hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.