10. Hukuk Dairesi 2019/2100 E. , 2019/3680 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : ... Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR
Dava, 28.07.1999-24.07.2003 tarihleri arası isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulune kararın kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM:
Davacı vekili, 28.07.1999-24.07.2003 tarihleri arası dönemde isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi istenmiştir.
II- CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 28.07.1999 tarihinde isteğe bağlı sigortalılık tesciline karşın, 09.07.2015 tarihine kadar herhangi bir prim ödemesi yapılmadığı, 01.10.2008 tarihi sonrasında da isteğe bağlı sigortalılık başvurusu bulunmadığından istemin kabulüne olanak bulunmadığını beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 1479 sayılı Kanuna göre 23.09.1999 tarihinde isteğe bağlı sigortalılık başvurusunda bulunan davacının sigortalılık süresi yönünden 4692 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası hükmü göz önünde tutularak dava konusu uyuşmazlık bu çerçevede değerlendirilmiş ve tescil tarihinden itibaren hiç prim ödemesi bulunmayan davacının sigortalılığının, tescil tarihi itibariyle sona erdirilmesine ilişkin Kurum işleminin yerinde olduğu," gerekçesine dayalı olarak Davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; davacının isteğe bağlı sigortalılığını sonlandırma yönünde bir başvuru yapmadığını; sigortalılık tescil tarihindeki yasal düzenlemenin, prim ödenmemesi nedeniyle sigortalılığı sona erdirme yönünde hüküm içermediğini; 4956 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin geçmişe dönük olarak uygulanma olanağı bulunmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
B- BAM KARARI
Davacının 1997 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edilmesi ve terk talebinin de bulunmaması nedeniyle 4956 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 08/08/2001 tarihine kadar primi ödenmemiş sürelerde isteğe bağlı sigortalılığının sona erdiğinden söz edilemeyeceği..."(Yargıtay 21. H.D., 03.03.2014 t., 2013/3024 E., 2014/3514 K.; 14.11.2013 t., 2012/16296 E., 2013/20793 K.) açıklamalarına yer verilmiş olup; davacının 08.08.2001 tarihi öncesi döneme ilişkin isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümden reddi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmakla birlikte; kanunun olaya uygulanması konusundaki hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği dikkate alınarak; HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca belirlenen aykırılık düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerektiği belirtilerek isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekilince, istinaf kararının 619 sayılı KHK gereği hukuka aykırı olduğu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI :
1479 sayılı Kanunun isteğe bağlı sigortalılığa ilişkin düzenlemeyi içeren 79. maddesinin, önce 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, sonrasında 4956 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükmünde; isteğe bağlı sigorta primlerinin ödenmemesi, isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren yasal bir neden olarak öngörülmemiş ise de, anılan maddede 04.10.2000 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 25. maddesiyle yapılan değişiklikte, “art arda üç ay prim ödenmemiş olması” isteğe bağlı sigortalılığı, son prim ödeme tarihi itibariyle sona erdiren yasal bir neden olarak belirtilmiştir. Yine, 04.10.2000 tarihi öncesindeki isteğe bağlı sigortalılık dönemine ilişkin olarak prim borcu bulunanlar yönünden, aynı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 2. maddesi, 04.10.2000 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olanların isteğe bağlı sigortalılıklarının, bu Kanun Hükmünde Kararname’nin yayımlandığı tarihe kadar birikmiş tüm prim borçlarını, Kanun Hükmünde Kararname’nin yayımı tarihini takip eden 6 ay içinde ödemeleri şartıyla devam ettirileceği, bu şartı yerine getirmeyenlerin sigortalılıklarının ise, son prim ödeme tarihi itibariyle sona erdirileceği hükmünü içermekte ise de, anılan Kanun Hükmünde Kararname tüm hükümleriyle, Anayasa Mahkemesinin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca iptal edilmiştir.
1479 sayılı Kanuna 03.07.2001 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 4692 sayılı Kanunla eklenen geçici 1. maddenin 2. fıkrasında ise “1479 sayılı Kanuna göre 04.10.2000 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanların bu sigortalılıklarının 30.06.2001 tarihine kadar birikmiş tüm prim borçlarını, bu tarihten itibaren 6 aylık süreye ilişkin prim borçlarıyla birlikte 31.12.2001 tarihine kadar ödemeleri şartıyla devam ettirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
1479 sayılı Kanunun 79.maddesinde, 4956 sayılı Kanunun 33.maddesiyle yapılan ve 08.08.2001 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yasal düzenleme ile de; “sigortalının toplam borcunun 3 aylık prim ve ceza tutarından fazla olması, isteğe bağlı sigortalılığın, sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle sona erdirilmesi” nedeni olarak öngörülmüştür.
VI- ESASIN İNCELENMESİ :
Dosya içeriğinden davacının 28.7.1999 tarihli talebine göre bu tarihten itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılığı başlatıldığı, Kurumca davacının prim ödemesi olmadığından terk verildiği, davacının iş bu dava ile 28.7.1999-24.7.2003 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanuna tabi olarak isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitini istediği anlaşılmaktadır.
Yukarda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, her yasa yürürlükte olduğu dönemde geçerli ise de, yasa koyucu 04.10.2000 öncesi isteğe bağlı sigortalı olanların prim borçlarının tasfiyesi yönünde çeşitli tarihlerde hükümler getirmiştir. Hal böyle olunca, ihtilaf konusu döneme yönelik anılan yasal düzenlemeler kapsamında prim ödemesinin ve başvurusunun bulunmadığı anlaşılan davacının talep konusu dönemde isteğe bağlı sigortalı kabul edilemeyeceği gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulune dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.4.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.