Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4432
Karar No: 2018/3887
Karar Tarihi: 21.05.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4432 Esas 2018/3887 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kaydı kendisine ait olan taşınmazın, dava dışı bir kısım önceki maliklerinden davalının pay satın aldığını, satıştan kendisinin haberinin olmadığını ve önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, ancak davalının temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin kararı ile bozulmuştur. Dava, pay elbirliği mülkiyetine konu olan taşınmazın önalım hakkının kullanılmasına ilişkindir. Karşı taraftan muvafakat alınamadığı takdirde Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Davada, elbirliği ortaklarının tamamı taraf olarak yer almadığından, mahkemece, bu hususun dikkate alınması ve sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Kanun maddesi olarak ise Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı olan 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı karar ile Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2017/4432 E.  ,  2018/3887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.05.2017 gün ve 2015/13539 Esas 2017/4132 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 16 ada 11 parsel sayılı taşınmazın dava dışı bir kısım önceki maliklerinden davalının pay satın aldığını, satıştan kendisinin haberinin olmadığını, önalım hakkını kullanmak istediğini, satılan payları alabilecek durumda olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, herhangi bir cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine hüküm, Dairemizin 22.05.2017 tarihli, 2015/13539 Esas, 2017/4132 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
    Davalı vekili, karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olaya gelince; 14.08.2014 tarihli, 1827 yevmiyeli resmi senet içeriğinden 16 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 5/280 hissesi Nuriye Turan; 5/280 hissesi ...; 6/280 hissesi ... adına tapuda kayıtlıyken ... ile... hisselerinin tamamını 500’er TL bedelle; Salim Turan 3/280 hissesi üzerinde kalacak şekilde 3/280 hissesini 500 TL bedelle ...’a sattıkları anlaşılmıştır.
    Dava konusu taşınmazın tapu kaydından davalının taşınmazda 13/280 müstakil payının bulunduğu; davacının ise 1/28 paya elbirliği halinde malik olduğu, diğer elbirliği maliklerinin ise davada taraf olarak yer almadıkları anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, elbirliği ortaklarının tamamının muvafakatlarının alınması ya da davaya dahil edilmeleri, mümkün olmaması halinde terekeye temsilci atanması hususlarında davacıya süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    Değinilen husus bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından Dairemizin 22.05.2017 tarihli, 2015/13539 Esas, 2017/4132 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 22.05.2017 tarihli, 2015/13539 Esas, 2017/4132 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi