Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanık hakkında 22.06.2012 ve 13.04.2011 tarihinde kaçak tespit tutanaklarının düzenlenmesi ve suç tarihleri arasında kesinti olmaması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine, sanığın iki defa cezalandırılmasına karar verilmesi, 2-Sanık hakkında düzenlenen tutanaklarda ara boru ile su kullanıldığının tespit edilmesi karşısında; 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, gerektiğinde keşif yapılarak bilirkişi tarafından belirlenecek normal tarifeye göre vergiler dahil, cezasız kaçak kullanım bedeline ilişkin zararın belirlenmesi, bunun sanığa tebliği ile zararı gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.