11. Hukuk Dairesi 2016/13374 E. , 2018/4215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.04.2016 tarih ve 2014/916-2016/341 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 26/06/2006 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmenin gereklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeyi haksız ve usulsüz şekilde feshettiğini, bu nedenle müvekkilinin maddi ve manevi zararlara uğradığını, müvekkili tarafından davalıya müşteri potansiyeli kazandırıldığını ileri sürerek HMK’nın 107. maddesi gereğince şimdilik gelir kaybı için 5.000,00 TL ve portföy tazminatı için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın 26/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; fesih işleminin sözleşmeye uygun yapıldığını, denkleştirme tazminatının şartlarının oluşmadığını, sözleşmeye uygun fesih nedeniyle tazminat isteminin yerinde olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı şirketin acentesi olarak işlem hacminin gittikçe düştüğü ve 2012 yılında gelir elde edilemediği, davacının başka sigorta şirketlerinin acenteliklerine 2010 yılında başlayıp halen bu ticari ilişkilerini sürdürdüğü ve kar marjlarını da buna paralel olarak arttırdığının görüldüğü, bu itibarla davacının davalı ile olan acentelik faaliyetlerinden aldığı ödemelerin düşüş gösterdiği ve sözleşmenin feshinden bir yıl öncesi ise fiilen sona ermiş olduğu, buna davacı tarafın kendi iradesiyle sebebiyet verdiği, bu davranışları ile davacının önceki sigortalıları halen acenteliklerini yaptığı diğer şirketlere yönlendirdiği, bu sebeplerle sözleşmenin davalı tarafından feshinin haklı nedenlere dayandığı ve bu nedenle de davacının davalıdan portföy tazminatının talep koşullarının oluşmadığı, ayrıca davacının gelir kaybı talebinin maddi dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.