Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/18699 Esas 2010/124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/18699
Karar No: 2010/124
Karar Tarihi: 11.01.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/18699 Esas 2010/124 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/18699 E.  ,  2010/124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/09/2008
    NUMARASI : 2007/427-2008/320

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 28.05.2009 tarih, 10600/11392 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekili, takip konusu çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ciro silsilesinin düzgün olmadığını, faizin fahiş olarak hesaplandığını ileri sürerek takibin durdurulmasını istemiştir.
    Alacaklı vekili ise, çekteki imzanın V. Ö..’a ait olduğunu, bu kişinin şirketi borçlandırma yetkisinin olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece, imzanın şirket yetkilisi E. Ö..’a ait olmadığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyaya ekli 30.10.2003 tarihli Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde, V. Ö..’ın dışarıdan müdür olarak görevinin devamı kararının yer aldığı, 3.9.2001 yılında da her konuda şirketi temsil yetkisi verildiği, ekli imza sirkülerinden anlaşılmıştır. Bu müdüre verilen temsil yetkisinin sonradan kaldırıldığına ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Bu durumda asıl temsilci E. Ö..’ın yanı sıra dışarıdan atanmış ve her konuda borçlu şirketi temsile yetkili müdür V. Ö..’ın BK.nun 449.maddesi kapsamında ticari mümessil olduğu tartışmasızdır. Hal böyle olunca da aynı kanunun 450/ı maddesi hükmü gereğince iyiniyetli üçüncü şahıslara karşı müessese sahibi hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bilimum tasarrufları yapmak selahiyetine haizdir.
    Takibe konu çek hesabının dışarıdan atanan müdür, V. Ö.. tarafından açıldığı, verilen temsil yetkisinin (ticari mümessilliğin) kaldırıldığının bildirilmediği ve bu durumda V. Ö..’ın yetkisiz olduğunun iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği “ açıktır.
    Açıklanan nedenlerle, mahkemece itirazın reddi yerine kabulü, doğru olmayıp buna ilişkin kararın bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmaktadır.
    SONUÇ :Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin 28.5.2009 tarih, 2009-10600 Esas,11392 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.