14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/725 Karar No: 2018/3860 Karar Tarihi: 16.05.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/725 Esas 2018/3860 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, önalım hakkından kaynaklanan bir davada davalıya karşı iptal ve tescil talebinde bulundular. Mahkeme, fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetti. Davacılar, istinaf yoluna başvurdular ve Bölge Adliye Mahkemesi davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Hükmü davacıların vekili temyiz etti ve davacılar, kararın verilmesinden ve temyizinden sonra davadan feragat ettiklerini bildirdiler. Feragatın geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığına dikkat çekilen kararda, mahkemenin davacıların davadan feragati hakkında bir karar vermek üzere bozulmasına karar verildi. 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve ş
14. Hukuk Dairesi 2018/725 E. , 2018/3860 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkından kaynaklanan ... iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.04.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, önalım hakkından kaynaklanan ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili, istinaf yoluna başvurmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Davacılar vekili Av. ... hükmün verilmesinden ve kararı temyizinden sonra 05.02.2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, dosyada mevcut 10,06,2016 tarihli ve 30466 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı) Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 16.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.