11. Hukuk Dairesi 2018/2308 E. , 2018/4209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK
DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 16/02/2018 tarih ve 2017/1035-2018/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ihyasını talep ettikleri şirket aleyhine ... ... 20. İş Mahkemesinin 2015/366 E. sayılı dosyasında hizmet tespit davası açtıklarını, yargılama sürecinde şirketin sicilden tasfiye sonucu terkin edildiğinin tespit edilmesi üzerine iş mahkemesince taraflarına şirketin ihyasını sağlamak üzere dava açmaları için süre verildiğini ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, ihya talebi hususunda takdirin mahkemede olduğunu ancak huzurdaki dava bakımından yasal hasım konumunda bulunan ve dava açılmasına sebebiyet vermeyen Ticaret Sicil Müdürlüğünün yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunmuştur.
Davalı tasfiye memuru vekili, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, yapılan tasfiye işleminin hukuka uygun olduğunu, davacının ihya davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını ve ihya davası isminde bir dava türü bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ... 547/1.maddesinde ek tasfiye işlemlerinin düzenlendiği, uygulamada bu dava türünün ihya davası olarak nitelendirildiği, bu davayla ilgili olarak düzenlenmiş bulunan herhangi bir zamanaşımı süresinin olmadığı, davacı tarafından davalı aleyhine iş mahkemesinde dava açıldığı, davanın görülmesi ve davanın sonucunda verilecek karar sonrası infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasında zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin ... ... 20. İş Mahkemesinin 2015/366 Esas sayılı dosyası ve bu dosyada verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere ihyasına ve davalı ..."ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermiştir.
İlk derece mahkemesi kararının davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ihyası talep edilen şirket aleyhine açılmış bulunan ve halen de derdest olan bir dava olmasına rağmen tasfiye kararı alındığı ve akabinde tasfiye işlemlerinin tamamlanarak şirketin ticaret sicilden terkin edildiği, davacı tarafından şirket aleyhine açılmış ve halen de derdest olan bir dava bulunması sebebiyle davacının huzurdaki ihya davasını ikame etmekte hukuki yararı bulunduğu, iş mahkemesinde görülmekte olan davada, husumetin ihyası talep edilen şirkete yöneltilmesinin zaruri olduğu, hal böyleyken iş mahkemesindeki davanın hükme bağlanılabilmesi için şirketin ihyasına karar verilmesinin hukuki bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davalı tasfiye memuru vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz eden davalı tasfiye memurundan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 31/05/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.