Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesi neticesinde; Sanıklar hakkında hırsızlık suçu bakımından, temel ceza belirlenirken TCK"nın 61. maddesi gereğince suç konusunun değeri dikkate alınarak ve ayrıca sanıkların müştekinin ikametine girerek başka bir takım eşyalarla birlikte çaldıkları anahtar ile, ikametin önünde park halinde aracı da çalmasından ibaret eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h ve 142/2-d maddesinde yazılı nitelikli hallere aynı anda vücut verdiği gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesi neticesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Dosya kapsamından, sanık ve tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere sanıkların eylemi iştirak halinde, birden fazla kişiyle işlediğinin anlaşılmasına rağmen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c. maddesi uygulanmadan eksik ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.