Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak - Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4284 Esas 2018/3590 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4284
Karar No: 2018/3590
Karar Tarihi: 17.04.2018

Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak - Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4284 Esas 2018/3590 Karar Sayılı İlamı

Özet:

11. Ceza Dairesi'nin 2018 yılında verdiği bir beraat kararına dair görüşler yer alıyor. Davada sanık bir araç sürerken alkollü olduğu için trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve resmi belgede yalan beyanda bulunmakla suçlanmıştı. Ancak mahkeme, bu suçların doğrudan mağduru olmadığı gerekçesiyle Türk Telekomunun davaya katılma hakkı bulunmadığını ve sanık tarafından işlenen suçlarda zarar görmediğini belirtti. Buna karşın, Cumhuriyet savcısı sanığın alkollü olarak araç kullanarak başkalarının can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve suçu üstlenme suçunu işlediği gerekçesiyle kararı temyiz etti. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozuldu ve sanık yeniden yargılanmaya başlandı.
Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. ve 321. maddeleri.

11. Ceza Dairesi 2016/4284 E. , 2018/3590 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak, Resmi belgenin düzenlenmesi sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak
HÜKÜM : Beraat

1-Türk Telekomünikasyon A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" ve "resmi belgenin düzenlemesinde yalan beyan" suçlarının koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle yüklenen suçların mağduru olmadığı, suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilmiş olması, hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Olay tarihinde sanık ..."nun sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halindeyken aldığı alkolünde etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yol kenarındaki bahçe duvarına, sonrasında da Türk Telekom"a ait direğe çarptığının, kaza sonrası yapılan ölçümde sanık ..."nun 1.46 promil alkollü olduğunun belirlendiğinin, kolluk görevlilerinin kaza mahalline ulaştıklarında, sanık ..."ın kolluk görevlilerine, suça konu aracı olay sırasında kendisinin kullandığını söylediğinin, sonrasında olay yerine başka bir araçla gelen sanık ..."un ifadesinde kaza yapan aracı kendisinin kullandığını beyan ettiğinin, akabinde sanık ..."nun da aracı kendisinin kullanmadığı yönünde ifade verdiğinin iddia edildiği olayda; kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 05/01/2013 tarih ve 01:00 saatli tutanak, 04/01/2013 tarihli ihbar tutanağı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ..."nun alkol nedeniyle güvenli şekilde araç kullanamayacak durumda olmasına rağmen başkalarının can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde araç kullanarak maddi hasarlı kazaya neden olmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu ve olay yerine çağırdığı diğer sanık ..."un suçu üstlenmesine azmettirmek suçlarını, sanık ..."un ise suçu üstlenme suçunu işlediği anlaşıldığı halde sanıklar hakkında yazılı gerekçelerle beraat hükmü verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.