Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4176 Esas 2018/3588 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Dosya içerisinde fotokopisi bulunan suça konu motorlu araç trafik belgesinin 27.03.2007 tarihli muayene bölümünde hologramın bulunmadığının yapılan inceleme ve 25.12.2008 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; muayene işleminin yapıldığı tarihte hologram yapıştırılması zorunluluğunun bulunup bulunmadığı araştırılarak, belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin yargılamayı yapan hakime ait olması ve yapılan sahteciliğin belli bazı kişilere karşı değil, objektif olarak herkese karşı aldatma yeteneğine sahip olması gerektiği cihetle; suça konu motorlu araç trafik belgesi duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip aldatma niteliği bulunup bulunmadığının yöntemince tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Sanığın aşamalarda ısrarlı şekilde, aracın ikinci muayenesini ..."da ... Mahallesinde bulunan Karayoları Fenni Araç Muayene İstasyonunda yaptırdığını savunması karşısında; savunmasının doğruluğunun tespiti için ilgili araç muayene istasyonuna yazı yazılarak bu muayene işleminin istasyonda yapılıp yapılmadığının sorulması, yapılmadığının tespiti halinde; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.03.2009 tarihli iddianamesiyle suça konu motorlu araç trafik belgesinde ikinci muayene işleminin de sahte olduğundan bahisle sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği gözetilerek, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması
b-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.