15. Ceza Dairesi 2017/29561 E. , 2020/12796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dini İnanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK.nun 158/1-a,52/2,52/4,53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
İddianame anlatımında sanığın kendisine tevdi edilen kredi kartını katılanın rızası dışında şahsi ihtiyaçları için kullandığının belirtilmiş olması karşısında, TCK’nun 245. maddede düzenlenen banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın kendisini medyum ve hoca olarak tanıtarak katılana içindeki sıkıntı ve olumsuzlukları tespit edip giderebileceğini, eşiyle arasındaki sıkıntıyı çözeceğini, eşini ilgi duyduğu kişiden soğutup kendisi ile birbirlerine yakınlaştıracağını söyleyerek katılandan 2.000 TL nakit para aldığı, sanığın zaman zaman katılanın yaşamakta olduğu ile gelerek yüzyüze ve telefonla katılan ile görüştüğü, katılana kardeşlerine güvendiği gibi kendisine güvenmesi gerektiğini ve kendisini kardeşi olarak görmesini söyleyerek bunun için kredi kartlarını vermesini istediği, katılanın yaşadığı ile geldiğinde kartlarını geri vereceğini söylediği, bunun üzerine katılanın Finansbank, Yapı Kredi Bankası, Halkbank ve Cıtıbank"a ait kredi kartlarını şifreleri ile beraber sanığa verdiği, sanığın kredi kartlarından kendi ihtiyaçları için hacmalar yaptığı, kredi kartlarının toplam borcunun 100.000 TL"ye yaklaşması katılanın sanıktan şikayetçi olduğu, bu suretle sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, kredi kart hesap özetleri ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suç kastının bulunmadığına, suçun sübut bulmadığına, lehe hükümlerin takdirinde hataya düşüldüğüne, katılan vekilinin verilen cezanın yeterli olmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.