20. Hukuk Dairesi 2016/6806 E. , 2018/5349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili .../07/2014 havale tarihli dilekçe ile satın alma yoluyla müvekkilinin maliki bulunduğu ... tapusunda ... köyü, ... mevkii, ... pafta 578 parsel de kayıtlı 2900 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapulamada .../.../1972 tarihinde ... adına tespit edildiğini, Hazinenin daha sonra bu parseli ihaleye çıkardığını ve taşınmazın iyiniyetli ... ihale ile satılmış olduğunu, ... de müvekkilinin satın aldığını, taşınmazın orman olduğu gerekçesi ile ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ve Yargıtay .... Hukuk Dairesinin onama kararıyla tapusunun iptal edilerek yeniden ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve haklarının saklı tutularak, dava konusu taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile davacının uğradığı zarardan şimdilik ....000 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, .../01/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle talebini 35.965,80 TL"ye arttırarak .../.../2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 35.965,80 TL"nin .../.../2001 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 578 parselin 1973 yılında yapılan tapulama ile 2900 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğiyle ... adına tescil edildiği, 1973 yılında 1994 yılında dava dışı ... ihale sonucu satıldığı ve davacının 04/08/ 1998 de satış yoluyla taşınmazı edindiği ancak bu satıştan önce ... tarafından tapu maliki ... karşı .../02/1998 tarihinde kadastro mahkemesinde açılan dava sonucu 578 parselin tapusunun iptali ile orman niteliğiye ... adına tesciline karar verildiği ve kararın 8/.. ./1998 tarihinde kesinleştiği, iş bu davada davacının taraf olarak yer almadığından ... tarafından ..."ye karşı açılan tapu iptal ve tescil davası açıldığı ve ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/115-.../467 K sayılı kararıyla 578 parselin davacı adına olan tapusun iptaline ve orman olarak ... adına tesciline karar verildiği, tarafların temyizi üzerine kararın .../.../2001 de kesinleştiği, eldeki davanın ise .../7/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece ormanlar özel mülkiyete konu olamayacak ise de, genel arazi kadastrosu sırasında kök parsel hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün oluşturulduğu ve satış yoluyla çekişmeli taşınmazın davacıya geçtiği bu şekilde tapu sicilinin hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davalı idarenin borç ikrarı niteliğinde bulunan ve zamanaşımı süre içinde davacıya yöneltmiş olduğu .../.../2008 tarihli ve .../7/2013 tarihli yazıları ile Borçlar Kanununun 154 ve devamı maddelerince zamanaşımının kesilerek yeniden başladığı da dikkate alınarak ... yıllık hak düşürücü süre içinde açılan davada davacının gerçek zararının karşılanması gerektiğindan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının gerçek zararı, taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir. Ne var ki mahkmece taşınmazın arsa niteliğinde olduğu ve tapu iptal kararının kesinleştiği .../.../2001 tarihinde ki değerine göre hüküm kurulmuşsa da bilirkişi kurulu tarafından emsal olarak alınan taşınmazın değerlendirme tarihinden sonra 2012 yılında yapılan satışa konu olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda somut olayda davaya konu taşınmazın değerinin yöntemine uygun şekilde tespit edildiği söylenemez.
Bu nedenle, mahkemece arsa niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, taşınmazdan ... payının düşülmesinin gerekip gerekmediği belirtilmek, taşınmaz üzerinde var ise muhdesatın bayındırlık resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme .../.../2001 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması,emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenmesi, tazminat istemine konu taşınmaz ile emsal alınan taşınmaz/taşınmazların satış tarihleri ve .../.../2001 tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden sorulması, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporunun denetlenmesi, .../.../2001 tarihi itibariyle davacının gerçek zararının belirlenmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 05/07/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.