20. Hukuk Dairesi 2016/11728 E. , 2018/5348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vermiş olduğu dava dilekçesi ile diğer bir kısım taşınmazlarla birlikte dava konusu olan ... ili ... ilçesi ... köyü 2170 ada ... parselde 404/1113 hissenin satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil istemiyle ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/269 Esas sayısı ile açtığı dava sırasında gayrimenkulün üçüncü şahıslara devrine engel olmak için mahkemeden tedbir talep ettiği, mahkeme tarafından tedbir kararı verildiği ve ... .... Bölge Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazıldığı, davalıların tümü adına tedbir şerhinin işlendiği açıkça belirtildiği ve bu husus şerhler beyanında açıkça yazılmasına rağmen tapu sicil müdürlüğünün ... , ... , ... , ... , ... ve ... hisselerini devrettiğini ayrıca yine tapu sicil müdürlüğü 2170 Ada ... parseldeki ... ... hissesine ihtiyati tedbir 31/03/1998 tarih ve ... yevmiye numarası ile işlendiğini belirtmesine ve şerhler sutünunda bu hususun açık olarak görülmesine rağmen ... yevmiye nolu satış işleminde ... 404/1113 hissesinin intikali yapılırken eşi ... ... ait .../8 hissenin ihtiyati tedbirli olduğundan devredilmemesi gerekirken elbirliği mülkiyeti devam etmekte iken ...//.../2010 tarihinde ... yevmiye no ile ... satılmasına engel olunmadığı, tapu sicil müdürlüğü ... yevmiye ile tedbir konulduğunu belirtmesine rağmen tapu iptal davasında davalı olan hissedarlar ... , ... , ... , ... , ... ve ... davacının aldığı hisselerin devamı olan ... ili ... ilçesi ... köyü 2170 ada ... parselde 404/1113 hisselerini dava dışı .... şahıs ... 30/.../2010 tarihinde 15129 yevmiye ile 100.000,00 TL"ye sattığı, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/37 Esas sayılı dosyasında da dava konusu hisse satıldığı için bu konuda karar verilemediği, tapunun alınmasının fiilen imkansız hale gelmesi nedeni ile tapuda satış yapan hissedarlara karşı satış bedeli olan 100.000,00 TL için dava açıldığı, açılan davada 100.000,00 TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, bu 100.000,00 TL dışındaki zararı için ise şimdilik TMK"nın 1007 hükümlerine göre ....000 TL tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiş, .../.../2016 tarihli harçlı ıslah dilekçesi ile de talebini 263.600,00 TL"ye yükseltmiştir.
Mahkemece davacının davasının kabulü ile; 263.600,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının hatalı tutulması sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ........2009 gün ve 2009/...-383 E., 2009/517 K.; ....06.2010 gün ve 2010/...-349 E. 2010/318 K sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; Tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK m. 1007 anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Burada Devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Bu işlemler nedeniyle zarar görenler, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince, zararlarının tazmini için ... aleyhine adlî yargıda dava açabilirler.
Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince davalı sıfatı Hazinenin olup Tapu Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmamaktadır. Bilindiği üzere taraf sıfatı HMK’nın 114/...-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmaksızın re"sen gözetilmesi gereken usul kurallarındandır.
6100 sayılı HMK’nın 119/...-b (mülga 1086 sayılı HUMK’nın 179/....) maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gereklidir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat yokluğundan reddi sonucunu doğurmamaktadır. Somut olayda Tapu ve Kadatro Genel Müdürlüğü taraf gösterilerek dava açılmış ise de dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, asıl dava edilmek istenenin tapu müdürlüğü değil, ... olduğu anlaşılmaktadır. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi davanın sadece anılan müdürlüğe yöneltildiği anlamını taşımaz. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılma hali vardır.
O halde; mahkemece temsilde yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın Hazineye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmesi, Hazinenin delillerinin toplanması, oluşacak sonuca göre işin esası hakkında ... yönünden hüküm kurulması, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü hakkında açılan davanın ise HMK’nın 114/...-d ve 115/... maddesi uyarınca pasif taraf sıfatı yokluğu yönünden usûlden reddine karar verilmesi gerekirken, bu durum gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 05/07/2018 günü oy birliği ile karar verildi.