17. Hukuk Dairesi 2015/7714 E. , 2018/1233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 02/11/2013 tarihinde destek yolcunun davalıya trafik sigortalı araçta seyir halindeyken meydana gelen tek taraflı kazada vefat ettiğini, davacının ölen oğlunun desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini yükseltmiştir.Davalı vekili, olayda hatır taşımacılığı söz konusu olduğunu, davacıların müterafik kusurunun bulunduğunu bu nedenlerle hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile 38.681,66 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan 24/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Davalı ... şirketi vekili yargılama aşamasındaki savunmalarında, yaralanan davacıların kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmektedir.Somut olayda, davalı ... şirketine trafik sigortalı sürücü ...’nın ceza yargılaması sırasında alınan ifadesinde müteveffanın aradaşı ve köylüsü olduğunu, olay günü müteveffa ile ...’ya gezmek amaçlı gittiklerini, işlerini hallettikten sonra köylerine döndüklerini beyan etmiştir. Bu durumda, destek yolcunun davalı ... şirketine trafik sigortalı araçta hatır için taşındığı sabittir. Davalının savunmasına itibar edilmeyerek, olay günü dava dışı ..."nın kullandığı araç ile müteveffanın birlikte bazı işlerini yapmak için ... ilçesine geldikleri, orada işlerini bitirdikten sonra köyleri olan ... köyüne dönüşte yolda tek taraflı trafik kazası yaptıkları, taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyeceği, buna göre müteveffanın ve aracı kullananın bazı işlerini halletmek amacıyla ... ilçesine gittikleri, yani aracı kullananın da kullanmada menfaatinin bulunduğu, bu nedenle hatır taşımasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle hatır taşıması nedeniyle %20 oranında indirim yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3-)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.Davalı vekili davacının desteğinin sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu savunmuştur. Mahkemece, müteveffanın sürücünün alkol aldığını bilmekle beraber sürücünün alkol oranının 0,99 promil olduğu, alkol oranın yüksek olmadığı ve araç kullanmasına engel olabilecek değerde bulunmadığı, bu nedenle sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmenin de tazminattan indirim nedeni olmadığı gerekçesiyle indirim uygulanmamıştır.Somut olayda, davalı ... şirketine trafik sigortalı sürücü ...’nın ceza yargılaması sırasında alınan ifadesinde müteveffanın arkadaşı ve köylüsü olduğunu, olay günü müteveffa ile ...’ya gezmek amaçlı gittiklerini, işlerini hallettikten sonra köylerine döndüklerini, 8 bira aldıklarını, ikisini kendisinin ikisini arkadaşının, kalan dördünün de köyde içmeyi düşündüklerini beyan etmiş, sürücünün 0,99 promil alkolü olduğu dosya kapsamından sabit olup, davacının desteğinin sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca bindiği mahkemenin de kabulündedir. Alkollü sürücünün aracına bilerek binmek zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermektedir.Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince destek yolcunun müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerekirken %20 oranında indirim yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.