4. Hukuk Dairesi 2021/14860 E. , 2021/2676 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhine 21.07.2011 gününde verilen dilekçe ile davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali istemli davanın mahkemece yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine dair 22.01.2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ...’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlu adına kayıtlı malvarlığına rastlanılmadığını, borçlu adına kayıtlı İstanbul İli, ..., ..., 6/2 pafta, 6553 parselde bulunan zemin kat 1 numaralı bağımsız bölümün ½ hissesinin önce davalılar ... ve ...’e, onlardan da davalı ...’e devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile cebri icra yolu ile alacağın tahsiline yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ... ve davalı ... davanın reddini talep etmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 08.12.2015 gün, 2014/6442 E- 2015/13568 K sayılı ilamı ile “.... davalılar ... ve Seyfettin savunmasında takip konusu alacağın muvazaalı olduğunu ve dayanağının açıklanması gerektiğini belirttiklerinden öncelikle takip konusu alacağın gerçek bir alacak olup olmadığının tespiti amacıyla bu konuda davacı ve davalılardan delilleri sorularak bildirecekleri delillerin toplanması, gerektiğinde davacı ve borçlunun varsa ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, davalı ... vekili tarafından delil olarak bildirilen Eyüp 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/201 Esas sayılı dava dosyası ile davalı ..."in borçlu Nusret hakkında Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı 29.11.2010 tarihli şikayet sonucu dava açılmış ise dava dosyası dava açılmamış ise Hazırlık dosyası ile Bayrampaşa Emniyet Müdürlüğünün 2011-34-97767 nolu evrakları ve sonucu araştırılarak sonucuna göre alacağın gerçek olup olmadığı belirlenerek dava koşulları yönünden eksikliğin giderilmesi; alacağın gerçek olmadığı belirlendiği takdirde davanın önkoşul yokluğundan reddine aksi halde yani alacağın gerçek olduğu belirlendiği takdirde ise öncelikle davalı borçlu tarafından davalılar Yasin ve Cemal"e yapılan 4.6.2009 tarihli tasarrufun yukarıda açıklandığı üzere İİK 278,279,280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının belirlenmesi, iptale tabi olmadığı belirlendiği takdirde davanın reddine; iptale tabi olduğu belirlendiği takdirde ise 23.6.2009 tarihli tasarruf yönünden İİK"nun 280/1 maddesi gereğince iptal koşulları değerlendirilerek İİK"nun 283/2 maddesi de gözönünde tutularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde de davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının alacağın gerçek bir alacak olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Davacı alacağın davalı borçluya parça parça verilen borçtan kaynaklı olduğunu, bu borç verme işlemi neticesinde davalı borçlu aleyhine dava konusu 01.04.2009 tanzim, 30.06.2010 ve 15.12.2010 vadeli senetler düzenlendiğini beyan etmiştir. Senet borcunun ödenmemesi sebebi ile davalı borçlu aleyhine Eyüp 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/90 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği, davalı borçlu tarafından söz konusu takip aleyhine menfi tespit davası da açılmadığı anlaşılmıştır.
Bozma hükmünde davacı alacaklının ve davalı borçlunun ticari defterlerinin incelenmesi gereğine işaret edilmiştir. Dosyadaki beyanlardan davacının emlakçı, davalı borçlunun da mali müşavir olduğunun anlaşılmasına göre davacı ve davalı borçlunun ticari defterleri incelenerek, davalı borçlunun davacıdan borç alıp almadığının tespiti, borç aldığını beyan ettiği tarihlerde defter bilgilerine göre davalı borçlunun borçluluk durumunun ne olduğu da belirlenerek sonucu uyarınca verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının da şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.