Gizliliğin ihlali - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1350 Esas 2019/5449 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1350
Karar No: 2019/5449
Karar Tarihi: 24.04.2019

Gizliliğin ihlali - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1350 Esas 2019/5449 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanıkların gizliliği ihlal suçundan ayrı ayrı beraat ettikleri belirtiliyor. Ancak bu kararın, Türkiye Halk Bankası A.Ş.'nin sanıklara yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmediği nedeniyle şikayetçinin davaya katılmasıyla alındığı vurgulanarak, bu durumun hukuki olmadığını ve şikayetçinin davaya katılma hakkı olmadığını açıklayan kanun maddeleri zikredilmiştir. Bu kanun maddeleri; Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-a maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi olarak belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2019/1350 E.  ,  2019/5449 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Gizliliğin ihlali
    Hükümler : Sanıklar hakkında CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat

    Gizliliğin ihlali suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanıklar hakkında adliyeye karşı işlenen gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davasında; sanıklara atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçi Türkiye Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün sanıklara yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin şikayetçinin davaya katılmasına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükümleri temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçi vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 24.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.