Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/25172 Esas 2016/2647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/25172
Karar No: 2016/2647
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/25172 Esas 2016/2647 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmesi için dava açmıştır. Yerel mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı avukatı temyiz ederek duruşma isteği reddedilmiş ve inceleme evrak üzerinde yapılmıştır. Dosyada incelenen belgeler ve deliller göstermektedir ki, iş sözleşmesinde bir zam şartı yer almamakla birlikte, her yıl aynı oranda ücret zamları yapılmıştır. Davalı tarafın savunmasına göre, davacının çalışma şartlarında herhangi bir değişiklik olmadan aynı görevi yapabileceği söylenmiştir. Davalı tarafın 50 boş pozisyonu olduğu ileri sürülmüş, ancak bu iddiaların gerçek olmadığına dair kanıt sunulamamıştır. Sonuç olarak, davacının ücretine zam yapılmaması haklı fesih nedeni olarak kabul edilmemiştir ve yerel mahkeme kararı onanmıştır. Kanun maddeleri ise HUMK'nun 438. maddesi olarak belirtilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2015/25172 E.  ,  2016/2647 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; taraflar arasında akdedilmiş iş sözleşmesinin incelenmesinden Yerel Mahkemece feshin haklı olduğuna gerekçe kılınmış şekilde hizmet akdinde bir zam şartı bulunmadığı, ücrette ne şekilde artış yapılacağı, görev teklifinde yer alan “ücret sistemi” başlığı ile düzenlendiği, belgede işverenin mutlaka zam yapacağı gibi bir düzenlemeye gidilmiş olmadığı, dosyaya sunulu ücret bordrolarında da bilirkişi raporunda yer aldığı üzere her yıl aynı nispette ve zamanda olmasa da ücret zamlarının yapıldığının görüldüğü, Yerel Mahkeme’nin gerekçesinde belirttiği gibi hizmet akdinde her sene Ocak ayında enflasyon ve devalüasyon farkını ortadan kaldırmak için ücretin yönetim kurulu kararı ile arttırılacağına dair bir şart bulunmadığı davalı tarafın da davacının ücretine sürekli ve aynı oranda olmasa da her yıl zam yapıldığını savunduğu anlaşılmıştır. İş akdinde ve yukarıda yazılı belgede her yıl işçinin ücretine işverenin mutlaka zam yapacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Davalı tarafça davacı işçiye .......işyerinde çalışma şartlarında hiçbir değişiklik olmadan yine aynı görev tanımı ile çalışmasına devam edebileceği bildirilmiştir.
Davacının .........’ne yaptığı başvuruda davalı şirket ile aralarında bir sözleşme olmadığına dair bilgi edinme cevabı verilmiştir.
Davalı taraf aynı gün temyiz incelemiş yapılan dosyalarda; ne ............ile ne de diğer bildirdiği işyerleri ile anlaşması bulunduğuna dair dosyaya yeterli kanıtlar sunamamıştır. Davalı tanığı ......... o tarihlerde işyerinde 50 kadar boş pozisyonun olduğunu beyan etmiştir. Yine davalı tarafça dosyaya sunulan bir kısım e-posta yazışmalarından davalının 50 civarında boş pozisyonu bulunduğu belirtilmiştir. Buna rağmen işçilerin farklı işyerlerinde görevlendirmeleri, bu görevlendirmelerin gerçek olmadığı sonucunu doğurmaktadır. Davalının hizmet alım işinin sona ermesi üzerine işçilere yeni işyerleri göstermesinin samimi olmadığı, iş ilişkisinin sona erdirme iradesi taşıdığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı gözetildiğinde davacının ücretine zam yapılmamasının haklı fesih nedeni olarak değerlendirilmesinin sonuca etkili görülmemesi karşısında davalı avukatının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.