15. Ceza Dairesi 2019/12141 E. , 2020/12788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Orma Orman Mahsulleri İntegre San. Ve Tic., A.Ş., Mehmet...
SUÇ : Bilişim sistemleri, banka veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle doladırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ...’in nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine, sanıklar ... ve ...’in TCK’nun 158/1-f-son, 204/1, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ... ve ...’in mahkumiyetine, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’in beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ..., ..., sanık ... müdafi, katılan Orma Orman Mahsulleri İntegre San. Ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olan 09/09/2009 tarihi yerine 2009 tarihinin yazılmasının mahalince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıkların birlikte hareket ederek hangi şekilde ellerine geçirdikleri tespit edilemeyen suça konu Türkiye İş Bankası Diyarbakır Şubesi’ne ait, 12/10/2009 keşide tarihli, 16.800 TL bedelli, 3190540 seri numaralı sahte keşideci imzalı çeki katılan ... Mustafa Kurnaz emrine düzenleyerek katılan adına ciroladıkları, daha sonra suça konu çeke kendi cirolarını atan sanıklar ... ve ...’in aldıkları sunta malzemesi karşılığında katılan Orma Orman Mahsulleri İntegre San. ve Tic. A.Ş.’ye vererek haksız menfaat temin ettikleri, bu suretle sanıkların üzerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ... ve ...’in mahkumiyetine, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’in beraatine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların savunması, katılanların beyanı, tanık anlatımı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerlerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükümlerinde, sanık ...’in üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesine dayanan beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık ...’in talimat mahkemesinde savunması alınırken duruşmalardan vareste tutulmayı talep ettiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, mahkemenin karar celsesinde cezaevinde olan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi olup olmadığı sorulmayan sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle bozma isteyen düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafi, katılan şirket vekili ve ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ...’in mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinde;
Sanıkların savunması, katılanların beyanı, tanık anlatımı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafi ve katılan şirket vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle eksik adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarında “850 gün” ve “17.000 TL” ibarelerinin tamamen çıkarılarak yerlerine sırayla "1680 gün" ve “33.600 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ...’un mahkumiyetine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15/11/2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı, “farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu” şeklindeki kararı uyarınca, başka suçtan Antalya E Tipi Kapalı Cezaevi"nde hükümlü olarak bulunan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanığın, kısa kararın okunduğu oturuma bizzat veya SEGBİS aracılığıyla hazır bulundurulmayarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 196. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve katılan şirket vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.