Esas No: 2008/2240
Karar No: 2008/2105
Karar Tarihi: 13.05.2008
Hazine Adına Tespit - Kadastro Tespitinden Doğan Dava - Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmaz Malların Tespiti - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2008/2240 Esas 2008/2105 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı tapu kaydına dayanarak dava açmış ancak davalı hazine adına kadastro tesbiti yapılmıştır. Taşınmazın bulunduğu bölgede orman sınırlandırması yapılmış ve taşınmazın sınırında eylemli devlet ormanı bulunmuştur. Mahkeme, davanın reddine karar vererek taşınmazın davalı hazine adına tesciline hükmetmiştir. Ancak taşınmaz üzerinde meydana getirilen zeytin ağaçlarının kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği kararı verilmemiştir. Karar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12., 14., 18. ve 19. maddeleri ile bağlantılıdır.
7. Hukuk Dairesi 2008/2240 E., 2008/2105 K.
7. Hukuk Dairesi 2008/2240 E., 2008/2105 K.
- HAZİNE ADINA TESPİT
- KADASTRO TESPİTİNDEN DOĞAN DAVA
- TAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZ MALLARIN TESPİTİ
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ]
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 19 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Dava ve temyize konu 103 ada 31 parsel sayılı taşınmaz tutanağında belirtilen hukuksal olgulara dayanılarak davalı hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı taraf tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır.
Davacı tarafın tutunduğu mera sınırı itibariyle değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlı bu nedenle kapsamının yüzölçümüyle belirlenmesi zorunlu bulunan tapu kaydının dava dışı 103 ada 30, 32, 51 ve 53 parsel sayılı taşınmazlara yüzölçümünden fazlasıyla revizyon gördüğü dikkate alındığında anılan tapu kaydının dava konusu 103 ada 31 parsel sayılı taşınmazı kapsaması olanaksızdır.
Öte yandan dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede orman sınırlandırmasının yapılıp kesinleştiği gün ile, kadastro tesbitinin yapıldığı günler arasında davanın dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde tanımlamasını bulan ve iktisap sağlayan 20 yıllık sürenin geçmediği, taşınmazın sınırında eylemli biçimde devlet ormanının bulunduğu da dosya içeriğiyle belirlenmiştir.
Hernekadar davacı tarafın tutunduğu tapu kayında mera sınır tarif edilmiş ise de taşınmazın çevresinde eylemli kamu malı niteliğinde mera bulunmadığı az yukarıda vurgulandığı gibi eylemli devlet ormanının bulunduğu saptanmıştır. Kural olarak kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri eylemli duruma uymadıkça eylemli duruma değer verilmesi zorunludur.
Mahkemece bu olgular dikkate alınarak davanın reddine dava konusu 103 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmü uyarınca davalı hazine adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki zeytin ağaçlarının davacı tarafından meydana getirildiğinin anılan yasanın 19. maddesi hükmü uyarınca kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazlı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.