11. Ceza Dairesi 2016/2271 E. , 2018/3575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
I. Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamada toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi taktir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II. Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik bulunmadığından, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;
Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ait olduğu, bu suç ile ilgili olarak 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5237 sayılı TCK’nun 191. maddesinde 5560 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik de gözetildiğinde koşulları oluştuğu takdirde “davanın düşmesi” seçeneğine de yer verilmesi nedeniyle anılan hükmün tekerrüre esas alınamayacağı gibi ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması ve hükümde açıkça gösterilmesi gerektiğinden, adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır bir cezayı içeren Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/32-491 E-K. sayılı kararıyla hükmolunan 2 yıl hapis cezası tekerrüre esas olduğundan, söz konusu ilamın tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanması ile ilgili bölüm çıkartılarak yerine "" Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/32-491 E-K. sayılı kararının tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, TCK"nun 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından 1412 sayılı CMUK"nun 326/son ve 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine,
III. Sanık ... hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan verilen hükme yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın eyleminden kendiliğinden dönmediği, parmak izi incelemesiyle gerçek kimliğinin belirlendiği, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığı gözetilmeden, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu nedeniyle kurulan hükümde TCK"nun 269/1. maddesinin tatbiki ile eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.