17. Hukuk Dairesi 2015/7670 E. , 2018/1228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R -
Davacılar vekili,müvekkillerinden ...’in davalıların sürücü ve işleteni olduğu otobüste yolcu iken meydana gelen kaza nedeniyle ayağından yaralanarak malül olduğunu, bu nedenle iş ve güç kaybına uğradığını, diğer davalı ...’in aracının da kazaya etken olduğunu ileri sürerek, davacı ... için 51.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi ve davacı eş ... için 10.000,00 manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini yükseltmiştir.Davalılar vekilleri, zamanaşımı defi ile birlikte davanın reddini istemiştir.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 10.01.2013 gün 2011/15393 Esas, 2013/336 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davanın kısmen kabulü ile 21.624,92 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ... Otobüs İşletmesinden alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zararların tazminine yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasa"sının 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda; davalılar ... ve ... kendini vekil ile temsil ettirmiş, cevap dilekçesi ibraz etmiştir. Ancak, hükme esas alınan ... Üniversitesi Tıp Fakültesi 15/04/2014 tarih ve 2962 sayılı Özürlü Sağlık Kurulu Raporu davalılar ... ve ... vekiline tebliğ edilmemiştir. Mahkemece, kendini vekil ile temsil ettiren davalılar ... ve ... vekiline anılan rapor tebliğ edilip, anılan rapora karşı beyan ve itirazda bulunma hakkı verilmeyerek davalılar ... ve ...’nin savunma hakkı kısıtlanmıştır.Bu durumda mahkemece anılan raporun davalılar ... ve ... vekiline tebliği ile rapora karşı beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda süre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.Kabule göre de;Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi
kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Mahkemece, davacı ...’in kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda ... Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 15/04/2014 tarih ve 2962 sayılı özürlü sağlık kurulu raporu hükme esas alınmış ise de, rapor 16.12.2010 tarihinde yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe uygun Balthazard formülüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 18.11.2000 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü yürürlüktedir. Bu durumda, trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu Tüzük hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi"nden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-) Bozma sebep ve şekline göre, davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."ne geri verilmesine 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi