21. Hukuk Dairesi 2016/3428 E. , 2017/5861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, işgöremezlik oranının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının maluliyet oranının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ... 11.İş Mahkemesine ait 2008/1411 Esas sayılı tazminat dosyası kapsamında eldeki dosyanın bekletici mesele yapıldığı, davalı Kurum tarafından düzenlenen sürekli iş göremezlik tespit formu ile; “davacı hakkında düzenlenmiş tıbbî belgelerde vertabra kırığından bahsedilmediğinden kişinin maluliyetinin gerekmediği”nin belirtildiği, yargılama aşamasında Kurum"un Yüksek Sağlık Kurumu"na ait görüşü sorulmadan doğrudan Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu"ndan alınan 11.02.2015 tarihli ve 14713 karar sayılı rapor ile; “olay tarihli grafilerin dosya içerisinde bulunmadığından cihetle vertabla kırığı ile olay arasında illiyet bağının tespit edilemediği, 24.12.2003 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı gelişen pnömotoraks ve kot kırığı yaralanmasının anatomik ve fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmesi sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde maluliyetine mahal olmadığı”nın mütalaa edildiği anlaşılmaktadır.
Bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına bağlıdır.
506 sayılı Yasa"nın 53. maddesinde Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği tespit edilen sigortalının malul sayılacağı, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 25. maddesinde ise 4.maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının malul sayılacağı bildirilmiştir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç)sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar ... Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, Mahkemece Yüksek Sağlık Kurulu"ndan rapor alınmadan salt Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu Başkanlığı"na ait rapor ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, öncelikle davacının iddiaları doğrultusunda bel kırığı rahatsızlığına ilişkin teşhis ve tedavi evraklarının getirtilerek dosyaya eklendikten sonra davacı sigortalının davalı işyerinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı olarak maluliyetinin oranının tespitine yönelik Yüksek Sağlık Kurulu"ndan rapor almak, Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp 3.İhtisas Kurulu raporu arasında çelişki olduğu takdirde Adli Tıp Genel Kurulu"ndan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliği" hükümleri gereğince rapor almak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
06/07/2017 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.