8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12888 Karar No: 2015/16569 Karar Tarihi: 17.09.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/12888 Esas 2015/16569 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/12888 E. , 2015/16569 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/12/2013 NUMARASI : 2012/486-2013/851
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı vekili, İstanbul 14.İcra Müdürlüğü"nün 2011/26184 sayılı dosyasından yazılan talimat uyarınca Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü"nün 2012/867 sayılı dosyasında yapılan haciz sırasında davalı 3.kişi şirket yetkilisinin istihkak iddiasında bulunduğunu, borçlu ve 3. kişi arasında ticari işletme devri söz konusu olduğunu, 3.kişi şirketin borçlunun ayrılmış olduğu yerde faaliyete başladığını iddia ederek davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi vekili, borçlu ve müvekkili şirketin farklı şirketler olduğunu, haciz mahallinde borçlu ile 3. kişi şirket arasında bağ bulunduğuna dair hiçbir bilgi ve belge bulunmadığını, haciz mahallinde Adanalı Hasan Kolcuoğlu markasını kullanarak faaliyete başladıklarını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir. Mahkemece,""..haciz yapılan adresin hacizden 20 gün öncesine dek borçlunun sicilde kayıtlı adresi olduğu, 3. kişinin 05/12/2011 tarihinde bu adresi şube olarak kullanmaya başladığı, borçlunun borcun doğum tarihinden sonra muvazalı bir şekilde iş yerini devrettiği, davalı 3.kişinin ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı ve davalı yararına kesin delil teşkil etmeyeceği, istihkak iddia edilen malların 3. kişiye ait olduğundan söz edilemeyeceği.."" gerekçesi ile davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından davanın esası; davacı alacaklı vekili tarafından ise tazminat talebi açısından temyiz etmiştir. Dava, alacaklının İİK"nun 99. maddesi uyarınca açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Davaya konu 02.03.2012 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde; haciz mahallinde borçluya ait herhangi bir evrakın bulunmadığı anlaşılmıştır. Bundan ayrı, haciz adresi, takip adresinden ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı davalı 3. kişinin ticaret sicilinde kayıtlı bir adresidir. Bu koşullarda mülkiyet karinesinin 3. kişi yararına olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca; davalı 3. kişi şirket ile davadışı borçlu şirketin aynı alanda ve aynı yerde faaliyet göstermeleri tek başına muvazaayı göstermez. Bu sebeplerle; davacı alacaklının aleyhine olan karinenin aksini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekirken, yanlış değerlendirme neticesinde yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 24,30 TL davalıya iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.