21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19160 Karar No: 2017/5860 Karar Tarihi: 06.07.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/19160 Esas 2017/5860 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/19160 E. , 2017/5860 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, 2009/14957 ve 2010/12398 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilerek yapılan yargılama neticesi davanın kabulü ile “davalı kurumun 2009/14957 takip sayılı ödeme emrinin iptali ile bu ödeme emrinde talep edilen alacak bakımından davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, 2010/12398 takip sayılı ödeme emri bakımından konusu kalmayan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar vermiştir. Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir nedenle dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek kalmıyorsa davanın konusuz kalması nedeniyle yargılamaya devam edilmesine gerek yoktur. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava tamamen veya kısmen konusuz kalabilir. Davanın kısmen konusuz kalması halinde talebin diğer kısmı yönünden uyuşmazlık devam eder ve mahkemece uyuşmazlığın devam ettiği talepler hakkında yargılamaya devam edilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.01.2006 tarih ve 2005/10-766 E, 2006/16 K. sayılı kararı da aynı yöndedir. ) Davanın konusuz kalması halinde Mahkemenin, yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu diğer bir deyişle hangi tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiğini tespit edip, o taraf aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6.maddesine göre vekalet ücreti takdir etmesi ve yargılama giderlerinden sorumlu tutması gerekir. Somut olayda, dava dışı borçlu şirket tarafından 27/03/2013 ve 14/02/2014 tarihinde yapılan ödemeler ile dava konusu Kurum alacağının tahsil edildiği, böylelikle gerek 2008/12,2009/1,2 dönemini kapsayan 2009/14957 takip no lu ödeme emri gerek ise de 2009/3-11 dönemini kapsayan 2010/12398 takip no lu ödeme emrine konu prim borcu yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Buna göre 5510 sayılı Yasa"nın 88/20. maddesi gereği davacının Yönetim Kurulu üyesi olduğu 2008/12-2009/8. ayları arası prim borcundan dolayı sorumlu olacağı da gözetilerek davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden dolayı sorumluluğa dair bir değerlendirmede bulunularak varılacak sonuca göre Mahkemece bir karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin bu şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.